Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Fatih

"Al sana hayat," dedi McDunn. "Biri eve asla gelmeyen birini bekler daima. Biri bir şeyi o şeyin kendisini sevdiğinden daha çok sever hep. Bir süre sonra o şey her ne ise onu yok etmek istersin, sana daha fazla acı veremesin diye."
Reklam
milyon yıllık bir bekleyiş, bir başına, asla geri dönmeyen birinin geri dönmesi için.
Ertesi sabah, pazar günü, Benjamin kahvaltıya geç geldi. Uzun uzun, derin derin uyumuştu, uykusu rüyalarla, dualar la, dileklerle doluydu, şunun bohça değnekleri, bunun eski kemikleri, kayıp bir şeyin kanı ve eti, ötesi, yerinde yeller esen geçmişler, ümit vadeden gelecekler.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Melih Gökçek in DinoPark için esinlendiği kitap
"Burada, Green Town, Illionis'da kendi dinozorumuz olsa, gelse ve hiç gitmese muhteşem olmaz mıydı? Tamam, kemikler harika. Ama gerçeği olsa müthiş olmaz mı?"
Ülen Bünyamin
"Peder. O mahlukları Tanrı yarattı, değil mi?" "Hay üstüne iyilik sağlık çocuk. Tabii ki O yarattı." "Peki bunu neden yaptığını hiç düşündünüz mü?" Büyükbaba elini Benjamin'in omzuna koydu ama çocuk hissetmedi. "Yani işte Tanrı neden dinozorları yaratıp sonra hepsini yok etmiş?" "Tanrının işine akıl sır ermez ama-" "Ben de hiç erdiremiyorum zaten," dedi Benjamin,
Reklam
"Vay canına, Peder, anlattığınız canavarlar müthişti!" "Yine de insan denen canavarın yanından bile geçemezler," dedi peder
"Merdiveni tırmanıp deli bir dişçi gibi dinozora ağzını kocaman açmasını mı söyleyecektin yoksa?" "Sırıtıyor gibi değil mi, Büyükbaba?" "Kaynanamın düğünümdeki hâline benziyor."
Olup biten çoğu şeyi şaka gibi gören bizler, Kızılgöz'ün karılarını dövmesine asla gülmedik.
Yine de uzun zaman önceki bu hayata baktığımda beni özellikle kahreden şey, belli nedenlerden belli sonuçlara varma konusundaki eksikliğimiz ve salaklığımızdır.
Tr simülasyonu
Mantıklı, aklını çalıştıran, belli nedenlerden belli sonuçlara varan bireyler değildik. Amacımızda sebat göstermezdik;
Reklam
Soy hattımı buldum
Rastgele ve gamsız bir hayatımız vardı. Çok az plan yapar, bunların da çok azını uygulardık. Acıktığımızda karnımızı doyurur, susadığımızda su içer, yırtıcı düşmanlarımızdan kaçar, geceleri mağaramıza sığınır, kalan zamanımızı da oyunla geçirirdik.
Milletvekilleri birbirine bağırır çağırır, tartışır, gürülder ve şimşek gibi çakarlar ve sonunda... hiçbir şey yapılmaz
Aslında, her şeyde yaklaşmakta olan hüsranın havası vardı.
Başarısız olmak suç değil.
Ama bunca yıldan sonra başarısız oldun. Başarısız olmak suç değil. Çok çabaladın ve epey ilerledin, ama bozulan bir ekonomiye, çöken bir Imparatorluk'a saplandın kaldın. Seni en sonunda durduran onca zamandır tahmin edip durduğun şeydi.
Size nereyi hatırlatıyor Trantor? :)
Tüm İmparatorluk'ta Trantor gibi bozulan başka bir dünya daha yok. Koca Gezegen bizi kimsenin korumadığı bir suç yatağı haline geldi. Ekonomi ayak sürüyor, teknoloji geriliyor.
6,2bin öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.