Etrafındakilere karşı sevgisi, alakası da her gün biraz daha düzleşiyor, girintisi, çıkıntısı, derinliği, karanlığı ve aydınlığı olmayan tek bir çizgi biçimine giriyordu.
- Ne düşünüyorsun? Ne yapmak istiyorsun? Bilmiyorum.
- Ben de bilmiyorum, dedi. Kafam hiçbir şeye inanmıyor. Çünkü bugünkü dünyayı akla uygun bulmuyorum.
Senin kökün sağlam, usta, toprağın kuvvetli. Okuyorsun, daha çok yerleşiyorsun toprağına. Okumak bir yağmur gibi senin için, çiçek açtırıyor, yemiş verdiriyor senin dallarında.