Enes Talha Elbüz

Enes Talha Elbüz
@_Zeyrek
"Şu telaşlarım bir bitse diyorum. Belki uzaklara giderim, Çoktandır gitmek istediğim yollar var.."
Mezun
7 okur puanı
Şubat 2020 tarihinde katıldı
184 syf.
9/10 puan verdi
İnsan Olmak
İnsan OlmakEngin Geçtan
8.7/10 · 23,3bin okunma
Reklam
Selvi Boylum Al Yazmalım
"Elini tuttum sıcacıktı, yüreği elindeymiş gibi." ~ ASYA ~

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Selvi Boylum Al Yazmalım
"Sevgi neydi? Sevgi iyilikti, dostluktu, sevgi emekti." ~ ASYA ~
Şu telaşlarım bir bitse diyorum. Belki uzaklara giderim, Çoktandır gitmek istediğim yollar var.. ~ AHMED ARİF ~
Reklam
Bu dünya soğuk. Rüzgâr genelde ters yöne eser. Limon ağaçları kurur. Bahaneler hep hazır. Güzel günler çabuk geçer. İçimiz hep bir hoşçakal ülkesi.. ~ CAHİT ZARİFOĞLU ~
Sevgilerde
Sevgileri yarınlara bıraktınız Çekingen, tutuk, saygılı. Bütün yakınlarınız Sizi yanlış tanıdı. Bitmeyen işler yüzünden (Siz böyle olsun istemezdiniz) Bir bakış bile yeterken anlatmaya her şeyi Kalbinizi dolduran duygular Kalbinizde kaldı. Siz geniş zamanlar umuyordunuz Çirkindi dar vakitlerde bir sevgiyi söylemek. Yılların telâşlarda bu kadar çabuk Geçeceği aklınıza gelmezdi. Gizli bahçenizde Açan çiçekler vardı, Gecelerde ve yalnız. Vermeye az buldunuz Yahut vakit olmadı ~ BEHÇET NECATİGİL ~
"Hayaller, yaklaşmakta olan gerçeklerin gölgesidir."
"Bir söz deyip geçmeyin. Bir söz ki, Bir gönlü bir ömür bahtiyar eder Bir söz ki, Bir gönlü bir günde ihtiyar eder."
Fikir Sancısı
Lâfımın dostusunuz, çilemin yabancısı Yok mudur, sizin köyde, çeken fikir sancısı ?
Reklam
"Henüz on altı yaşında olduğum halde kabuğuma çekilmiş, onları hayretle inceliyordum; daha o zamanlar bile görüşlerinin darlığı, uğraştıkları şeylerin, oyunlarının, konuşmalarının manasızlığı beni hayrete düşürüyordu. O kadar önemli olayları fark edemedikleri, insanı etkileyen, hayrete düşüren konulara ilgisiz kaldıkları için, ister istemez onları kendimden aşağı saymaya başladım. Hem de bunda yaralı gururumun kışkırtmasının hiç payı yoktu; Tanrı aşkına, şu gına getirdiğim "Sen hayaller kurarken onlar gerçek hayatı anlamışlardı..." gibi beylik lafları önüme sürmeyin. Onların gerçek hayattan filan anladığı yoktu ve yemin ederim beni en çok kızdıran buydu. Hatta tam tersine, en basit, en göze çarpan gerçekleri şaşılacak bir aptallıkla karşılıyorlardı; o yaştan beri sadece kuvvete, başarıya tapmaya alışmışlardı. Doğru, fakat küçük, aşağı görülmesi, ezilmesi âdet olmuş her şey , onların hayâsız, merhametsiz alaylarına konu oluyordu. Akıllarını rütbeyle bozmuşlardı; on altı yaşında delikanlılar işi az, yan gelip yatılacak işlerden dem vuruyordu. Şüphesiz bunun sebebini akıllarının kıtlığı kadar, çocukluk ve ilk gençlik devrelerinde daima gözleri önünde bulunan kötü örneklerde aramak lazım. İğrenç derecede ahlaksızdılar. Ahlaksızlıkları gösteriş, yapmacık doluydu; elbette ahlaksızlığın arasında zaman zaman baş gösteren yapmacık bir kinizmle gençlik, tazelik de görünüyordu, ama bu tazelik dahi sevimsizdi, çünkü yaptıklarının hepsi yalana dayanıyor, yalana bürünüyordu."
48 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.