Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

betül

İmam Gazzâlî, evrende saf kötülük diye bir şey olmadığı ve insan açısından şer olarak nitelendirilen şeylerin içinde başlangıçta göremediği bir hayrın gizlenmiş bulunduğunu belirtir
Reklam
hak etmek için
Tegâbün suresi 14. ayette, aile içindeki düşmanca davranışlara afla yaklaşılması tavsiye edilirken yine Gafûr ve Rahim isimleri zikredilerek bizim de Allah’ın (cellecelaluhu) af ve merhametine ihtiyacımız olduğu, onu hak etmek için öncelikle bizim onun kullarına öyle davranmamız gerektiği hatırlatılır.
Rahmet, Hakk’ın hakiki mahiyetinin neticesi; gazap ise yaratılmışların fiilleri sebebiyle ortaya çıkan ikincil bir niteliktir.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
İman, ibadet, ahlak üçlüsü olmadan bir tekâmülden söz edilemez.
“Her gün size ihsanda bulunmaktadır” Rahman suresi (55:29)
Anlamaya çalışıyorum; “Nasıl olur da bana onu vermez?, Nasıl olur da şu duamı cevapsız bırakır?” diyerek Allah’ın bize vermediği şeyleri düşünmektense, sürekli benim için ve sizin için ihsanda bulunduğunun farkına varabilsek…
Sayfa 23
Reklam
ve Allah hiç durmadan veriyor, veriyor, veriyor.
Bir adım geri atalım ve düşünelim; her gün kalktığımızda, ciğerlerimizi gece boyunca çalışması için solunum cihazına bağlamak zorunda kalmamış buluyoruz. Her gece uyumaya gittiğimizde, kalplerimiz halen atmaya devam ediyor. Her gün yataktan kalkıp gözlerimizi açtığımızda hala görebiliyor, duyabiliyor oluyoruz. Ve onların otopilot özellikleri de yok. Pilleri hiç bitmiyor. Bize bir nefes daha, bir kalk atışı daha ve uzuvlarımızı hareket ettirebildiğimiz bir gün daha lutfeden Allah’tır. (cellecelaluhu) Fakat biz O’na yalnızca bir şeye ihtiyaç duyduğumuz, bir şeyin eksikliğini hissettiğimiz zaman yöneliyoruz. Allah ise biz talep etmezken dahil sürekli ikramlarda bulunmaya devam ediyor. Nefes alabilmemiz için dua etmemiz gerekmiyor. Hayal edebiliyor musunuz tersi olsa nasıl olurdu ? İşitebilmek, görebilmek ve konuşabilmek için Allah’a dua etmek zorunda değiliz. Bir hayal etsenize… Her konuşmam gerektiğinde Allah’a dua ediyorum O da dilime konuşma yeteneğini lütfediyor ve ben de bir şey söyleyebiliyorum. SubhanAllah! Allah’ın bize ihsan ettiği ve bizim kesinlikle ihtiyacımız olan, onlarsız yaşayamayacağımız o kadar çok şey var ki. Ve Allah cellecelaluhu hiç durmadan veriyor, veriyor, veriyor.
Sayfa 22
Bizi, Allah’a karşı görevlerimizden uzaklaştıran etmenler neredeyse kurumsallaştı.
Sayfa 11
Ve (ben)in insanda ne korkunç bir meçhul veya mevhum belirttiğinin, harika üstü harika izahı: “(Ben) nerede?.. Onu daima başka bir unsura bağlı olarak ifade ediyoruz: Benim elim, benim ayağım, benim gözüm, benim yüzüm...Bütün bunların görünmeyen merkezinde (ben)...O nerede?.. Vücudumuzda her mevcut, o meçhulde toplanıyor. O nerede? Onu gösterebilir miyiz ?
“Gâyeme vardım!” diyebilmiş tek hasret tanıyor muyuz? Gâye gelip geçiyor, hasret yine eski yerinde... Gelip geçen her şey ölüyor... Allah’ın fermanı bu, “Neylerse güzel eyleyen”in fermanı...
—Bu iş ne akılla olur, ne de akılsız!.. Yani: Aklın son vazifesi, kendi hiçliğini görmek ve sınırını çizmektir.
Reklam
Rabbim şefaatlerine nail eylesin...
Efendim “Altun Silsile”nin 33. halkasıdır. Tesbihin son tanesi gibi, başındakine ve bütün sayılara sayı, yollara yol verene en yakından bağlı ve tam bir devrin dönüm ifadesi...Ayrıca devriminizin buhranına denk bir ifade; memuriyet ifadesi... Mukaddes silsile şöyle: 1-O...(Bütün zaman ve mekanın efendisi) 2-Hazreti Ebu Bekir 3-Selman-ı
Ölümü hayal etmekle başlayalım!
“Safâ, her lisanda memduh; ve zıddı olan kedûret, her lisanda mezmumdur” Bu cümle Efendimin kitaplarından... Safâ: Kağıthâne safası veya gece safası değil. Büyük ve ilâhi neş’e...Ne güzel kelime!.. Keduret; Safânın zıddı ve kederin müreccet hâl ifadesi...Ne harika mefhum... Allah’ın (Esfelü’s safilin-sefillerin en sefili) diye andığı şu yeryüzünde, bu, gurbetlerin, ayrılıkların, uzaklıkların, eksikliklerin, kesikliklerin, kırıkların vatanında, ruhumuzı çatlatasıya geren bir kasvet seziyoruz ki, başka bir âlemin, yerin, iklimin ihtarcısıdır. Ebedi safânın... Allahta ebedi safânın... Bu safânın yolu da, ölmek, ölmeden ölmek... Öyleyse ölümü hayal etmekle başlayalım!
gizli zikir...
Büyük Kapı’nın râbıta denizi içindeki inci zikri, kapalı dudakladır. Gizli zikir...Çarşıda, pazarda, evde, işde, herkes sizi şunu bunu yapar görürken; zikir...Zaten herkes ve her şey, bilmeden zikirde...
“Namaz, aman namaz; mutlaka namaz...Nerede, ne şart altında olursa olsun, mutlaka namaz...”
82 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.