Gazali,
Şüphe etmeyen hakikati bulamaz, der.
Descartes ise,
Eğer gerçeği gerçekten bilmek istiyorsan, yaşamında bir kez olsun bütün şeyler hakkında şüphe et, der
Yani Descartesin "Gerçeğin gerçeği" tanımı, Gazalinin "Hakikati"dir.
Tanrının bize bir mesajı olsa, hepimiz için çok önemli tek bir mesaj gönderse ve tek bir satır olsa; sizce bu ne olurdu?
-Bunu dört kelimeye sığdırabilirim...
"Hepiniz beni yanlış anladınız...
Sizler tanrıya bir ebeveyn rolü biçtiniz.
Ve tanrıdan, ödüllendiren ya da cezalandıran bir yargıç yarattınız….
Doğru olanı yapman için ihtiyaç duyduğun korku mu?
İyi olman için tehdit edilmen mi gerekiyor?
Ceza almaktan mı korkman gerekiyor?
Eğer çağınızın takdirini kazanmak istiyorsanız, ona ayak uydurmalısınız. Ancak bunu yaparsanız müthiş bir şey üretemezsiniz. Eğer müthiş bir şey ortaya koyacaksanız geleceğe yönelmelisiniz. Fakat bu sefer de büyük ihtimalle çağdaşlarınız tarafından bilinmeyeceksiniz; yaşamını issiz bir adada geçirmeye mahkum olan ve orada, gelecekteki denizciler onun bir zamanlar varolduğunu bilsinler diye bir anıt dikmeye uğraşan bir adam gibi olacaksınız.
min bi heft zimanan
ji heft jinên di tengasiya zayînê de
duayan berhev kir
ji bo hatina te
nizanim xwedê bi kîja zimanî dizane?
(yedi dilde
doğum sancısı çeken yedi kadından
dualar derledim
bir gün dönersin diye
bilmiyorum ki allah hangi dilden anlıyor?)