Batı hiçbir zaman uygar olmamıştır ve bugünkü refahı, devam edegelen sömürgeciliği; döktüğü kan, akıttığı gözyaşı ve çektirdiği acılar üzerine kuruludur...
"Allah'ım, senden senin sevgini, seni sevenlerin sevgisini ve beni senin sevgine yaklaştıracak amelin sevgisini istiyorum!"
Rasûlullah Efendimizin, nedense pek dile getirilmeyen ve bilinmeyen muhteşem dualarından. [Ahmed bin Hanbel ve Tirmizî]
Kabe'ye yakın bir köşede otururken, selam verip "Safa-Merve'de sa'y yaparken abdestli olmak şart mıdır?" diye sordu ve sohbetimiz başladı.
Ürdün'de bir bölgenin valisiymiş. Kral Hüseyin ve (şim diki kral) Abdullah'la çok yakın çalışmış. Üzerinde ihramı olunca, bana fıkhî soru soran bir adamın böyle bir sıfatı olabileceği hiç aklıma gelmemişti.
Birbirimize telefon numaralarımızı verip "Amman ya da İstanbul'da inşallah görüşmek üzere" deyip ayrılırken, çok çarpıcı bir yorum aktardı:
"Hucurât suresindeki o ayeti bilirsin: Allah insanları tanşsınlar diye kavimlere ve kabilelere ayırmıştır. Kullanılan kelimeye dikkat et: 'Tanışmanız için'. Yani başkalarıyla tanışmak bir tercih ya da keyif değildir sadece, aynı zamanda ilahi bir emirdir de."
Merhum Mahmud Sami Ramazanoğlu'na "Evde televizyon bulunması caiz mi?" diye sormuşlar.
İki kelimelik bir cevap vermiş:"Huzura manidir".
Huzur,yani kalbin dinginliği, manevi istikrarı ve sükûnetti...Aynı şey bugün sosyal medya için de fazlasıyla geçerli.