Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

♪Elif

♪Elif
@_felsefesevenbiri
Bayım niyetiniz sevmekse sevmeyin, uzağım ben... zaqa.net/Elffff
Nazım Hikmet Ran
Nazım Hikmet Ran
∞ Su gibi aziz ol kızım...
43 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
15 saatte okudu
Savaşı doğru kişi eline alırsa sanat olur kanısındayım
(Eser MÖ 403- MÖ 221) Kadar uzanmaktadır. Sun Zi bunu geçmiş stratejileri ile kitaba aktarır. Tabi ki kitabın içinde çok fazla öğrenilecek taktik ve saldırı var. Ve sadece savaş anlamında değil. Aynı zamanda felsefe, iş idaresi ve kişisel gelişim olarak da kabul görülür. Eserin
Sun Tzu
Sun Tzu
ya ait olmadığı çünkü Si Ma Qian' nın "Tarihçinin Kayıtlarında" İki Sun Zi den bahsedilmektedir. Biri Sun wi diğeri de Sun bin' dir. Ne yazık ki belki asla öğrenemeyeceğiz. Kendimi O savaşların arasında o taktikleri ve stratejileri uygularken bulduğumda başarılı olacağımı hissedebiliyordum. Komutan ve asker ilişkisini de çok güzel betimleyen yazar okuyucuya da bunu net kanıtlıyor. Sıkıcı diyen çok fazla okur olmuş. Tabi işin içinde savaş stratejileri varsa kim sıkılmaz ki! Ben severek okudum ve sizlerin de okumasını tavsiye ediyorum...
Savaş Sanatı
Savaş SanatıSun Tzu · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202039bin okunma
Reklam
208 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Yaraların en kısa süre dinsin...
Bu kitabı bana çeken sanırım kitabın siyah renkte oluşu büsbütün merakımı daha da arttırdı. Süt ve bal çoğu şiir der çoğu yaşanmışlıklar der. Aslında yazılanların hepsi o adama o sonradan nefret ile baktığı adama yazılmıştır.
Rupi Kaur
Rupi Kaur
bu kitabı yazabilmek için çok çaba verdiğini ilk satırlardan anlayabilirsiniz. Onu yazmaya iten şeyin okurları olduğunu söylediğinde orada duygulanmadan edemedim. Sizde ağır yaşanmışlıkları okumak yazara yazılardan dokunup iyileştirmek istiyorsanız okumanızı öneririm. :)
Süt ve Bal
Süt ve BalRupi Kaur · Pegasus Yayınları · 20177bin okunma
168 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 saatte okudu
Baylar ve bayanlar sizi burjuva ailesini takdim ediyorum
Küçük Burjuvalar
Küçük Burjuvalar
geçimi dar olan bir aileyi tiyatro biçiminde ortaya koyar
Maksim Gorki
Maksim Gorki
Eski düzene ve geleneğe bağlı bir babanın ve annenin ufak bir kaousunu yazar. Yeni kuralları ve düzeni benimsemeye çalışan 3 evlat babaları tarafından sıkıca yargılansa da babalarının istediği bir evladı asla göstermeyecek hatta yanından bile yanaşmayacaklardır. 3 evladın aile içi düzeni sağlıksız ve dağınık gibi dursa da aslında portreleri bunu vermiyordur. Kendi yolundan gitmek için çabalayan Nil aile içinde üst seviyeye erişmek için büyük bir çaba vermeyecektir. Çünkü sözleri ailesinin gelenek ve biçimini zaten eziyordur. 58 yaşında yaşlı bir baba burjuvalı olarak çok mutsuz ve öfke doludur.
Maksim Gorki
Maksim Gorki
işte bu aile portresini böyle çizmiş ve kitaba öyle aktarmıştır. Küçük burjuva ailesini tanımakta gecikmeyin. :)
Küçük Burjuvalar
Küçük BurjuvalarMaksim Gorki · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20141,493 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
107 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
13 saatte okudu
maggie guzel kızım huzur bul
Sokak Kızı Maggie
Sokak Kızı Maggie
New York' un sokaklarında sürüp giden yaşamı ve çetrefilli çatışmayı ele alır.
Stephen Crane
Stephen Crane
kitaptaki her karaktere biraz öfke katmış ki biraz iyilik ile yeniden gözünü açsın diye. Maggie için sürüp giden sokak yaşamı hazin bir son ile sona eriyor. Ailesinin ona kattıkları dışında kendine ufak bir yer edinmek için çalışmaya başlayan Maggie artık iş ortamından ayrılıp sosyal yaşama atılacaktır. Pete adındaki adam Maggie için tehlikelidir. Ancak Pete gibi bir adamın iyiliğini gören ve hisseden Maggie büyüsüne kapılır. Ardından Pete tarafından kapı dışarı edilir. Burada Pete saygınlığı önemsiyordur ve bir kadın için işinden olmayı reddediyordur. Maggie nin New York yaşamı her ne kadar böyle hüzünlü görünse de Pete onun için mutluluk kaynağıdır. Artık değildir ve Maggie diğer dünyada huzuru bulmuştur.
Sokak Kızı Maggie
Sokak Kızı MaggieStephen Crane · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20201,498 okunma
169 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
33 saatte okudu
Kalbimden geçen resim sonunda tamamlanmıştı./ SON
Yeni bir edebiyat türü ile okuma yapmak benim için inanılmaz heyecan verici bir okuma oldu. Adına bakılırsa üstünde çok düşünülmesi gereken bir kitap diye düşünüyorum. Genç bir sanatçının içindeki asıl özü bulabilmek için şehirden çıkıp dağlara doğru yola koyulur. Gittiği kaplıcanın sahibin kızı Nami ile karşılaşınca şiirlere ve resimlere olan olan ilgisi artar ve değişir. Ophellia yı anımsatan bu kıza yavaş yavaş adım atan adam onun trajik hikayesine atılır. Sürekli doğa tasviri yapan
Natsume Soseki
Natsume Soseki
okuyucuyu sıkmadan doğanın içinde gezdirip onu o dünyaya tanıtıp düşündürüyor. Beni de sürekli düşündüren Nami' nin aynı suratla tüm gün dolaşıp yazarın bunu bozmadan aktarması hayli şaşırtıcı ve ilginçti.
Üç Köşeli Dünya
Üç Köşeli Dünya
sanırım anlamadığım kısmı kitaptaki ismi? Kitapta günümüze epey cevap olacak çok fazla örnek ve olay vardı. Ve ben katıldığımı buradan da yazayım. Bir çırpıda bitirmemi sağlayan yazarın betimlemelerinin derinliğiydi. Ben pek betimleme sevmem ama
Natsume Soseki
Natsume Soseki
betimlemelerini yerinde ve özünde kullanmış. Kitabın karakter açısından az olması romanı daha bir zengin kılıyor. Japon edebiyatına bu kitapla başlamak çok güzeldi.
Üç Köşeli Dünya
Üç Köşeli DünyaNatsume Soseki · İthaki Yayınları · 20221,053 okunma
Reklam
124 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Büyük bir övgü yağdırdın ahmaklığa
Bilmem kaç felsefe kitabı okumuşum da bu okuduğum bana karışık geldi. Anlamadığım çok kısım oldu. Çünkü ilk defa
Desiderius Erasmus
Desiderius Erasmus
okuduğum için. Onun kalemi ağır demeyeceğim ama kitabın içindekileri rastgele ve hiciv ile yazdığı için sonlara doğru arkada bıraktıklarınızı hatırlamıyorsunuz bile. Dönemin papazını, tüccarını, ilahiyatçısını, kadınını, avukatını, kralını, hükümdarını ve kendini zeki ve bilgili sayan herkesi alaycı bir dille kaleme alır. Erasmus tabi ki ağır şeyler yazdığının farkında ki kimseden kendisine laf edilmemesini ve ağır laflar edenin ahmak olduğunu en başta hatırlatıyor. Tabi en çok alay edilen dönemin papazı ve ilahiyatçısı oluyor. Din felsefi düşününce diğer felsefelere göre daha ağır ve kapsamlı bir konu bütününe sahip ve geniş olduğu için anlamak bir yana odaklanmak biraz zor oluyor. Tanrılar hakkında yazdığı alaycı eleştirileri beni de güldürdü. Öyle çok hakim değilim ama anladığım kısımlar olduğu için boşuna okumadığımı anlıyorum. :)
Deliliğe Övgü
Deliliğe ÖvgüDesiderius Erasmus · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202111,7bin okunma
101 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Gökyüzü senindir, Gökyüzü herkesindir
Bir şiir kitabı alıp okumayalı o kadar çok olmuş ki hatırlamıyorum bile.
Zülfü Livaneli
Zülfü Livaneli
den şiir kitabı okumak hem zevkli hem de benim için güzel bir saat oldu. Kısa ve öz tuttuğu şiirleri ile insanı boğmadan şiirin içine koyuyor ve onu kısa bir süreliğine şiirin ahengi ile bir yolculuğa çıkarıyor. Benim en çok sevdiğim 2 şiiri bunlar oldu. -Haberleri Açma Baba -Nazım'a Hasret Şiirleri arasında birbiri ardına giden çok yoğun duygular var. Acı olsun, mutluluk olsun, aşk olsun, sevda olsun, dostluk olsun. Hepsi o kadar güzel işlenmiş ki bir parçasını alıp içinize yerleştirmek istiyorsunuz adeta.
Gökyüzü Herkesindir
Gökyüzü HerkesindirZülfü Livaneli · Doğan Kitap Yayınları · 20201,656 okunma
322 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Yeryüzündeki tüm mağdur kadınlara ithaf ediyorum.
Kafes kuşu. Adından da anlaşılacağı üzere, üniversite 3. sınıf olan irem' in tatil sırasında öz babası tarafından aldığı darbe ile hastanede soluğunu alması ve sonrasında gerçekleşen korkunç olaylar. Adnan denen pislik herifin, nasıl karısını tecavüz ettiğini, darp ettiğini, onu zevk ve eşya olarak kullandığını açık açık anlatıyor yazar. İyi niyet olarak gösterilen davranışların bir gün tükenip su yüzüne çıkıp bunu harekete ve fiile dönüşebilmesi çok korkunç. Zaman zaman duygulandım ve o kitabın içine girebilmek İrem' in elinden tutup onu oradan çıkarabilmeyi istedim. Sonra da öz kızlarına sarkıntılık yapacak kadar hasta ruhlu bir adam. Ve tüm bunların daha fazla ileri gidemeden onun ölümü ile son bulması. "O ölecek, artık kuş gibi özgürüm."
Kafes Kuşu
Kafes KuşuAyşın Ceyhan · Mona Kitap Yayınları · 202013 okunma
132 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
20 saatte okudu
öykü başladığı gibi bitti*
Sokak köpeği şarik' in er bezlerinin ve hipofiz bezlerinin adi bir suçlununkiyle yer değiştirince başlar öykü. Profesör olan filipoviç beslediği şarik' i bir gün ameliyat etmeye karar verir. Kalbini çıkarıp bir suçlununkiyle değiştirince köpek arsız, yüzsüz, şehvet düşkünü bir insana döner. Her ne kadar köpek profesörü delirtip hayatını karartsa da kendine sovyet bürokrasisinde bir yer edinmeyi başarır. Köpek kalbi şu cümleyi aklıma getirdi; "Sen bir köpeksin, o yüzden her ne kadar farklı bir bedene girmiş olsan da bu hiçbir şeyi değiştirmeyecek, yüzsüz bir insan olmadan başka...
Köpek Kalbi
Köpek KalbiMihail Bulgakov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201918,9bin okunma
270 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Müziğin Gücü
Kişisel gelişim olarak okuduğum bilmem kaçıncı kitap bu. Bu zamanlar öyle zamanlar ki, kendime çekildiğim, kendimle sık konuştuğum, kafamın karışık olduğu zamanlardan bir tanesi. Ve bu kitabı okumak bana ilaç gibi geldi. Sizlere nöromüziğin ne olduğunu ve nöromüzik kapsamında yapılan çalışmaları ve ele aldığı vakalar üstündeki mucizevi etkiyi anlatıyor. Ayrıca kitapta çok önemli klasik müzikçileri de ele alan
Gül Yiğit
Gül Yiğit
bizlere onların müziği ile yaptığı çalışmaları da biz okurlara anlatıyor. bununla da kalmıyor sizlere da fayda olabilecek birkaç dakikalık seansları da sunuyor. Ben birkaç tanesini uyguladım ve gerçekten şaşırtıcıydı. Kitabın akıcılığını açarken fark edebiliyorsunuz.
Derde Deva
Derde DevaGül Yiğit · Mona Kitap · 201812 okunma
Reklam
772 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
15 günde okudu
sevda kadar ayrıllık da acı veriyormuş
Hayatımda hiçbir kitabı bu kadar duygu yüklü ve zaman zaman sevinerek okuduğumu hatırlamıyorum. 12 yıl boyunca yazılan mektupların kavuşmaya değil de ayrılığa dönüşmüş olması kadar acı veren bir şey yoktur.
Nazım Hikmet Ran
Nazım Hikmet Ran
1932 de orduyu isyana teşvik iddiasıyla tutuklanır ve çok sevdiği aşkından vazgeçmediği karısına mektuplar yazmaya başlar. Her mektup öyle ince işlenmiş ki ben bile okurken ağladım. Piraye' nin kocasına sadık ve merhametli olması onu kitapta daha çok öne çıkarıyordu. Kitapta çok keşkelerim oldu ama en büyük keşkem dayının kızına koşmamalıydın nazım. Şu cümle "senden başkasını sevmem ve kimseyi senin gibi seveceğimi sanmıyorum..." o kadar şey yazmak istiyorum ki ne yazık ki vicdanım bile sonlara doğru bitirmeyi zor kaldırdı. Yıllarca kitabı okumak için beklemeye değerdi. Piraye nazım çok büyük bir hata yaptı ama çok pişmandı.
Piraye'ye Mektuplar
Piraye'ye MektuplarNazım Hikmet Ran · Yapı Kredi Yayınları · 20174,953 okunma
352 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
65 günde okudu
1984 politik ve siyasi olarak büyük bir çalkantı getirdiği dönem
Elime alırken korku ile okuduğum bazı kısımlarına anlam veremediğim ve uzun bir sürede okuduğumu ekliyeyim.
1984
1984
politik olarak ve ekonomi olarak büyük bir tartışmaya yol açan ve
George Orwell
George Orwell
hakkında hapis kararı çıkacak kadar büyük bir ses getirmiş bir kitap. George Orwell, bu romanı İskoçya'da verem ile boğuşurken, 1947-1948 yılları arasında yazmıştır. Rus yazar Zamyatin'in Biz adlı eserinden esinlenen bu roman, ilk başta "Avrupa'daki Son Adam" (The Last Man in Europe) ismiyle yazılmıştır. Kitabın baş kahramanı olan Winston' nın ağzından anlatılan roman bizi korkunç bir geleceğe götürüyor. Gerekse kadın erkek ilişkisi olsun gerekse din ve siyaset olsun. Bunların arasında öyle bir duvar örmüş ki
George Orwell
George Orwell
bizim bunu görebilmemizi istiyor. Kitabın asıl ana fikri insanları korku ve propaganda ile manipüle etmek ve onların beynini yıkayarak yeni ve berbat bir dünyaya hazırlamaktır. Tele ekranlar ve düşünce polisi halk arasında büyük bir engel olmakla birlikte aynı zamanda bir zincir onlar için. Severek okudum ancak
George Orwell
George Orwell
ın bu tür korkunçluğu gözler önüne sereceğini düşünmezdim.
1984
1984George Orwell · Can Yayınları · 2023166,6bin okunma
144 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
75 günde okudu
Felsefe okurken bu kadar zorlanacağımı asla tahmin etmezdim.
Soren Kierkegaard
Soren Kierkegaard
umutsuzluk üzerine hastalık olduğunu en başta hatırlatsa da aslında umutsuzluk hastalıktan daha kötü. Tanrısız bir dünya hayal edin ve derin bir umutsuzluk içinde bocaladığınızı düşünün öleceksiniz değil mi? Tanrı-insan dogmasında hep bir umutsuzluk yüzeyde diyor yazar. (Dogma nedir diyorsanız kısaca dar kafalılık ve yeni fikirlere kapalı demek) Kitabın içinde anlatılması gereken o kadar çok şey var ki ne yazık ki yazar kağıtların biteceğinden endişe ederek bunu kısa tutmaya karar vermiş. İnsan umutsuzluğunu kabullenirse tanrıya daha yakın ve ona daha çok bağlı kalır. Şayet ki umutsuz olduğunu bile bile umutluyum diye kabullenirse bu ölümcüldür...
Ölümcül Hastalık Umutsuzluk
Ölümcül Hastalık UmutsuzlukSoren Kierkegaard · Doğu Batı Yayınları · 20211,000 okunma
224 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
11 günde okudu
Gogol yapıtlarının muhteşemliğine tekrar kapıldım
Gogol' un en sevdiğim kitabı ile karşınızdayım. Yazar burada başına gelebilecek belki de en önemli olayları ele almış. Kötülük, karamsarlık, ayrımcılık ve daha bir çok duygunun üzerinde durmuş.
Bir Delinin Anı Defteri - Palto - Burun - Petersburg Öyküleri ve Fayton
Bir Delinin Anı Defteri - Palto - Burun - Petersburg Öyküleri ve Fayton
Öyle bir yazılmış ki kendinizi gerçekten o olayların içinde buluyor ve o gülünç karakteri siz taşıyormuşsunuz gibi hissediyorsunuz.
Nikolay Gogol
Nikolay Gogol
belki de kitabında değinebilecek en çirkin duygulara değiniyor. Öyle ki eşsiz ve mizah dolu anlatımıyla ortaya çıkıyor. neva bulvarı burun portre palto bir delinin anı defteri ve son olarak fayton öyküleri ile bunu göstermiş oluyor. Değinmek istediğim bir diğer nokta ise
Nikolay Gogol
Nikolay Gogol
kitabında şuna değinmeyi ihmal etmiyor. Kadının şeytanla olduğunu. Bu kısmı okuyunca tüylerim diken diken oldu. Kadın dediğin açmamış çiçektir. Ama başarılı bir yapıt olduğunu da ekleyeyim.
Bir Delinin Anı Defteri - Palto - Burun - Petersburg Öyküleri ve Fayton
Bir Delinin Anı Defteri - Palto - Burun - Petersburg Öyküleri ve FaytonNikolay Gogol · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201955,8bin okunma
202 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
18 günde okudu
İlk oğuz atay romanı okuyuşum
Şöyle bir
Oğuz Atay
Oğuz Atay
romanı bitirebilmek ne güç bir işmiş. Sahi bir kitabı o kadar uzun süre okuduğumu hatırlamıyorum. Ama okudum ve bitirdim işte. Kitap hakkında çok bir şey hatırlamıyorum. Çünkü baya uzun sürede bitirdim.
Korkuyu Beklerken
Korkuyu Beklerken
Korkuyu Beklerken
Korkuyu BeklerkenOğuz Atay · İletişim Yayıncılık · 202226,6bin okunma
47 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.