Hakan Günday'ın okuduğum üçüncü kitabı. Kendisi gerçekten çok başarılı bir yazar. Kitaplarında genel olarak; cinayet, şiddet, kan, ceset, cinsellik, tecavüz vb. unsurlar bulunduğundan genel kitleye hitap eden ve herkesin okuyabileceği bir yazar değil. Fakat kesinlikle okunması gereken bir yazar olduğunu düşünüyorum, mutlaka şans vermelisiniz.
Şimdi kitaba gelelim, kısaca özet geçmem gerekirse:
Aynı isme sahip iki farklı insanın hayatlarını, ve bu insanların hayatlarının nasıl kesiştiğini okuyoruz. İlki, kızımız Derdâ, küçük yaşta bir tarikata gelin olarak gidiyor. (Aradaki olayları es geçtim) Oğlumuz Derda ise, babası cezaevinde olan ve annesini doğrayıp gömen bir çocuk. Yetimhaneye gitmemek için. İlerleyen zamanlarda fena halde Oğuz Atay'a bağlanıyor ve onun için cinayet bile işliyor. Ve bu ikilinin hayatları da tam da bu adam, Oğuz Atay, sayesinde kesişiyor.
Kitapta altını çizdiğim cümlelerden çok paragraflar oldu. Tasvir ve betimlemesi çok iyi olan yazar, ustalığıyla şaşırttı beni. Ayrıca bölümlerin birkaç sayfadan oluşuyor olması da rahat okunmasını sağlıyor. Paragrafları uzun uzun yazmak istemedim fakat bu kadar ince düşünülmüş bir kitaba da 'okuyup geçtim' diyemezdim. Bu yüzden, en azından bir inceleme paylaşmak istedim. Fazla detaya girmek istemedim, çünkü detaylar farklı farklı zihinlere farklı farklı mesajlar verir. Eğer detayları merak ediyorsanız, sizi AZ'ı okumaya davet ediyorum.
Keyifli okumalar.