Affetme mutluluğu bana ödevimi hatırlattı. Tamamen affettim. Öbür yanağımı uzatmak, kaftanımı aldıklarında gömleğimi de vermek istiyorum ve sadece benden bağışlama mutluluğunu almaması için Tanrı’ya
dua ediyorum!
Uzun zamandır ağrıyan dişini çektirmiş bir adamın duygularını hissediyordu. Hasta, çektiği korkunç ağrıdan ve kafasından daha büyük bir şeyin çenesinden çıkartıldığını hissettikten sonra yaşadığı mutluluğa hala inanamayarak hayatını bunca zamandır zehir etmiş ve bütün dikkatini üzerine toplamış olan şeyin birdenbire artık var olmadığını, yeniden yaşayabileceğini, düşünebileceğini ve ilgilendiği tek şeyin diş ağrısı olmayacağını hisseder.
Başım açık, saçlarımı ikiye
ortadan ayırdım
kimin ülkesinden geçsem
şakaklarımda dövmeler beni ele verecek
cesur ve onurlu diyecekler
halbuki suskun ve kederliyim..
Aman, kendini asmış yüz kiloluk bir zenci,
Üstelik gece inmiş, ses gelmiyor kümesten;
Ben olsam utanırım, bu ne biçim öğrenci?
Hem dersini bilmiyor, hem de şişman herkesten.
İyi nişan alırdı kendini asan zenci,
Bira içmez ağlardı, babası değirmenci,
Sizden iyi olmasın, boşanmada birinci...
Çok canım sıkılıyor, kuş vuralım istersen.
Seni bağırabilsem seni,
Dipsiz kuyulara,
Akan yıldıza,
Bir kibrit çöpüne varana,
Okyanusun en ıssız dalgasına
Düşmüş bir kibrit çöpüne.
Yitirmiş tılsımını ilk sevmelerin,
Yitirmiş öpücükleri,
Payı yok, apansız inen akşamdan,
Bir kadeh, bir cigara, dalıp gidene,
Seni anlatabilsem seni...
Yokluğun cehennemin öbür adıdır
Üşüyorum, kapama gözlerini...
Hüzün geldi baş köşeye kuruldu
Yoruldu yüreğim yoruldu.
Ağaç büyür arkasında koşamam
Kervan yürür peşi sıra düşemem
Yıldız akar uçsam da yetişemem.
Hüzün geldi baş köşeye kuruldu
Yoruldu yüreğim yoruldu..