“Hayatta en önemli şey nedir? Açlık çeken bir ülke birine bu soruyu sorarsak cevap “yemek” olacak. Donmakta olan birine aynı soruyu sorarsak cevap “sıcak” olacaktır. Kendini yalnız ve çaresiz hisseden birine soracak olursak cevap mutlaka “diğer insanlarla beraber olmak” olacaktır. Ama bütün bu ihtiyaçlar giderildikten sonra, bütün insanların ihtiyacı olan bir şey var mıdır hȃlȃ? Filozoflar buna evet diye cevap verirler. Onlara göre insan sadece ekmekle yaşayamazlar. Tabi ki bütün insanlar yemek yemelidir. Ayrıca sevilmeye ve ilgi görmeye ihtiyaçları vardır. Ama bütün insanların ihtiyacı olan bir şey daha vardır: Kim olduğumuzu ve neden yaşadığımızı bilmek.”
Üzdüler dimi seni, kırdılar, canını sıktılar
Bırakıp gitmek istedin ne varsa.
'' Allah belasını versin '' dediğin anlar oldu mutlaka.
Gözyaşın aktı,
Annenin öpmeye kıyamadığı yanaklarına.
Çıkmak istemedin evden, bazen sarılıp yastığa.
Kimsede hissedemediğin sıcaklığı aradın yatağında.
Üs-tüne üstüne geldiler,
Anlamını yitirdi sevdiğin ne varsa.
Yaklaş bir şey söyleyeceğim kulağına.
'' Boş-ver aptal onlar halden anlamazlar. ''
Sen kendine iyi bak.
İyi beslen, sıkı giyin.
Çorapsız yere basma.
Gördün işte kimsen yok senden başka.
İçindeki çocuğun ellerini bırakma.
...ve sıkı sıkı sarıl inandıklarına !