Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Tuğba Bal

77 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Satranç Stefan Zweig'in ölmeden önce kaleme aldığı bu güzel kitap, bizi pek çok duygunun içine hapsediyor. Yalnızlık duygusuyla bütünleşen hiçliğin insana yaptırdıkları nelerdir ? İnsanın çabaları ne gibi sonuçlar doğurur ? Ve bu sırada yakalandığı hastalıklı duygular neler olabilir ? Bir başarı elde etmek tüm başarısızlığı yok eder mi ? Gibi
Satranç
SatrançStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020236,5bin okunma
Reklam
212 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Entelektüellerin Hurafeleri her cümlesiyle beni benden alan bir kitap oldu. Gerçek dünyamıza dokunuyor olması buna en büyük etkendir. Peki bu dünyamızda nelere yer veriyoruz, neleri görmezden geliyoruz ? Sustuğumuz veya susturulduğumuz pek çok düşüncenin, daha doğrusu düşünceden de öte yaşam biçimi haline getirdiğimiz her davranış, bizi biz
Entelektüellerin Hurafeleri
Entelektüellerin Hurafeleriİbrahim Paşalı · Profil Yayıncılık · 2013573 okunma
416 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Merhametli Ölüm / Kendra Elliot "Hayatta kalmanın tek yolu merhamet göstermemek!" Kitabı tamamen bitirdiğimde bu cümlenin daha da anlamlı olduğunu anladım. Polisiye aşığı olarak Merhametli Ölüm kitabını çok sevdim. Bir sonraki sayfayı merakla çevirerek okudum. Heyecanım ise, olayların içine kendimi hapsettiğimde başladı. Mercy ve
Merhametli Ölüm
Merhametli ÖlümKendra Elliot · Salon · 201843 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
280 syf.
8/10 puan verdi
Kentin Hayaletleri, aslında yaşayan ama varlığını hissettiremeyen kimselerin romanı ve aynı zamanda kendi benliğimizden parçalar bulabileceğimiz bizlerin romanı. Kitap bana öyle farklı geldi ki yazara ve yazdıklarına hayran kaldım. Kartoncu Murat, Refik, Hamit Ağa, Çingene, Erkan, Coşkun ve pek çok karakterin yaşamından izlere şahitlik ediyorsunuz. Okurken kendinizi bir yerlere koyuyor ve hatırı sayılır bir özlemle kelimelerin arasında yaşıyorsunuz. Yazar aynı zamanda kahramanlarla konuşuyor; Ağaçla kuşla, Kartoncu Murat ve Hamit Ağa'yla. Pek çok eserde yazar kahramanlarıyla konuşur. Ama bu eser bana bambaşka güzel hisler bıraktı. Aslında hepimiz hayaletleriyiz bu kentin. Kitapta çokça varlığını hissettiren, aşk ve ölümlerle kavuşma ve ayrılıklarla zamanımızı geçiriyoruz. Kimimiz bir mutluluğun peşinde koşarken, kimimiz mutluluğun kıymetini bilmiyoruz. Ve tekrarlanan 'ne tuhaf' cümlesi yaşantımızı özetliyor. Hayat ne tuhaf... Yaşantımız hatıraların içinde gezindiğimiz gerçeklerle dolu. Gerçekliğimiz de gelecek günlerin hatırası...
Kentin Hayaletleri
Kentin Hayaletleriİnan Palancı · Hiç Yayınları · 201810 okunma
344 syf.
7/10 puan verdi
Bağdat'ın solmaya yüz tutmuş çiçekleri, tekrar açmak için can atıyorlar. İki aileyi ve etrafında gelişen olayları konu alan bu kitap, savaşın izlerinin hayatlarını nasıl etkilediğini anlatıyor. Bir baba çocukları için ne ister ? İstediği helal bir rızık, huzurlu bir yuva ve gülümseyen evlatlar değil midir ? Öyleyken bunları gerçekleştirmek bazı şartlar altında imkansız hale gelebiliyor. Hele ki savaşın içinde yaşamaya çabalarken. Yıllardır ekmeğini gerekirse taştan çıkaran insanlar; bir savaşın getirdiği acıyla, dükkanları yerle bir edilirken, yürekleri kor ateşlere düşürülürken, aileleri bir bir hayatını yitirirken, nasıl olur da eskisi gibi hayatına devam edebilir ? Bir iz bir sızı kalmaz mı içlerinde ? Elbette kalır ve o kalıntılarla hayatlarına yine de devam etmek için çabalarlar. İki aile babası biri gömlekçi dükkanında gömlek satıyor. Her geçen gün patlayan bombalara ölen insanlara rağmen umutlu, yeni günün yeni güzellikler getireceğine inanıyor. Başka ne yapabilir ki hayata karşı, umut olmadan nasıl tutunulabilir ? Diğeri ise zamanında orduda görev almış, şimdi ise öğretmenlik yapıyor. Ama onun hayatı büyük bir sınavdan geçiyor. Önümüze sunular seçenekler bazen o an mutlu olmamızı sağlasada sonu çıkmazlara saptırabiliyor bizi. Ve bu çıkmazlara saparken yanımızda onlarca insanı sürükleyebiliyoruz. Aadil de aklının kurbanı ediliyor. Ailesi için göze alıyor her şeyi. Bazı hayatlar aynı yolda kesişirken, bazı hayatlar buluşamadan ayrılıyor. Bazıları yaşarken, bazıları yok oluyor. İşte bu kitapta savaşın getirdiği izlerle yaşamaya çalışan, hayata tutunan hayatlar var.
Bağdat'ın Solmuş Çiçekleri
Bağdat'ın Solmuş ÇiçekleriBruce Lyman · Sonsuz Kitap · 2016476 okunma
Reklam
112 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Öykü kitabı olan bu güzel kitap, kendi yaşamımızı anlatıyor aslında. Hepimizin yolculukta olduğunu, bu yolları kendi irademizle belirlediğimizi biliyoruz. Bazı zamanlar çıkmaz sokaklara sapabildiğimizi ama o iradeyle geriye dönebilme imkanının da olduğunu biliyoruz. Yeter ki dönüş yolunu unutmayalım. Nereden geldiğimizi ne istediğimizi, kimden
Kuyu
KuyuRasim Özdenören · İz Yayıncılık · 2022874 okunma
238 syf.
8/10 puan verdi
İmran ve Hannenin kızı Hz. Meryem. İyiliğe adanmış bir kul. Hz. İsa'nın annesi. İffet ve ismet madeni. İmran ve Hanne'nin çocukları olmamıştı. İhtiyar zamanlarında Allah'tan dilekte bulundu: 'Eğer bana bir çocuk ihsan edersen, onu Beyt-i Mukaddes'e hizmetçi olarak vereceğim' Dualarının karşılığı olarak Hz. Meryem dünyaya geldi. Bu bir kızdı.
Hazreti Meryem ve Hazreti İsa Aleyhisselam
Hazreti Meryem ve Hazreti İsa AleyhisselamMustafa Necati Bursalı · Çelik Yayınevi · 2000121 okunma
132 syf.
8/10 puan verdi
Karin Karakaşlı'nın ilk kitabı olan Başka Dillerin Şarkısı, okuyanı derinlere götürüyor. Denizin maviliğini, gülümsemenin sıcaklığını, anın kıymetini hissediyorsunuz. Umudun kapılarını aralıyor, yorgunluğunuzu unutuyorsunuz. Sımsıcak öykülerin içinde kendinizi bulurken, aynı zamanda bir başkasının hayallerine dokunuyorsunuz. Hüzünlü anlarınız gözlerinizin önüne diziliyor, unuttuklarınızı hatırlıyor, hatırınızda kalanları unutuyorsunuz. Hayatta kalan yanımıza, hayatın içinden öyküler sunuyor. Bu kısa hayat dolu öyküler ise fazlasıyla yüreğimize d/okunuyor.
Başka Dillerin Şarkısı
Başka Dillerin ŞarkısıKarin Karakaşlı · Doğan Kitap · 2011155 okunma
124 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Kitabı okumaya başladığım ilk sayfalarında, sanırım bu kitabı beğenmeyeceğim demiştim. Ama okudukça öyle yüreğime dokundu ki, hayatın içinde buldum kendimi. Toplum tarafından dışladıklarımız, görmezden geldiklerimiz, insanlara karşı ön yargılarımız, tek bir hareketiyle puanını o an verdiğimiz kimselerin; ve o kimselerin de bizlere karşı davranışlarını, zaman zaman bizlerin de o durumlarla karşı karşıya olduğumuzu görüyoruz ve bunu kitabın sayfalarını çevirdikçe daha da iyi anlıyorsunuz. Aslında yaşamın içinden kopup gelen vicdanın sızısını duyumsuyoruz. Acılar içinde yaralar bağlamış bir yüreğin iyileşip iyileşemeyeceğini, şifa bulup bulamayacağını.. Belki de büyülü sandığımız kelimelerde gizlidir her şey. Görmezden geldiğimiz onca şeye, insanlık namına bir cümle ile ve tatlı bir gülümseyişle yaklaşınca yıllara bürünmüş yaralarımız dahi şifa bulacak ve o insanın yüreğinin aslında ne kadar güzel olduğuna şahitlik edeceğiz. Kısa bir cümleyle özetleyecek olursak, arka kapakta da yazdığı gibi; Bu kitapta vicdansızlar ve vicdanı sızlayanlar var.
Vicdan Sızlar
Vicdan SızlarGüray Süngü · İz Yayıncılık · 2017559 okunma
304 syf.
7/10 puan verdi
Kitabı genel itabariyle sevdim. Aşırı bir beklentim olmadığı için hayal kırıklığı yaşamadım. Gizemi gerilimi olmayan, içinde aşk ve kaybetme korkusu olan, hafif polisiye tarzında bir eser. Kitapta bir şuç işleniyor, üzeri örtülmüş günahlar gizleniyor ve aslında yapılan hataların bedelini zamanı geldiğinde insan kendisi ödüyor. Ve bu suçlar, suçsuz yere ödenmiş hayatların mutsuz olmasına sebep oluyor. Ama öyle bir zamanda geliyor ki, gönülden dilenmiş bir dileğin büyüsü belki bir anda belki yıllar sonra gerçek oluyor. Her zaman söylerim bunun için korkularımızın üzerine gitmek gerek. Çünkü bazen mutluluğumuz korkularımızda saklıdır
Bir Dilek Kadar Yakın
Bir Dilek Kadar YakınBarbara Freethy · Novella Yayınları · 2014351 okunma
Reklam
464 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Rizzoli & İsles serisinin beşinci kitabı olan Siliniş, isminin aksine hafızalardan silinmeyecek bir konuyu ele alıyor. Kandırılarak kaçırılan genç kızlar hiç hayal bile edemedikleri bir hayatın içine sürükleniyor. Hayatının baharı denilen dönem bir anda, hayatının zindanı olarak değişiveriyor. Ve işin içinde öyle pislikler dönüyor ki,
Siliniş
SilinişTess Gerritsen · Martı Yayınları · 20145,4bin okunma
248 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Her geçen gün tükenen bir zaman var bu kitapta, çaresizliğin izleri var, gözünde eriyip tükenen bir adam var, gözyaşı var, hüzün var. Yollar uzar bir aileye doğru, hayat kısalır, anılar gözde büyür. Hatıraların izleri vardır. İnsanın bedeni paslanır günden güne. Bir babanın yaşamı anlatılır, belki de yaşayamaması ağız tadıyla. Hep bir vurgun yemiştir hayattan, insanlardan. Herkes kendi gibi değildir. Kırgınlıklarını kendi yüreğine hapseder bu baba ve oğluna da 'zaten aldatılmak sana yakışırdı' diye tembih eder. Aman aldatan olma da aldatılan ol, kıran olmada kırılan ol, baban gibi ol der aslında. Denizli ile Ankara arasında uzanan bir hayat. Bir babanın hastalığı, bir oğlun yolculuğu, bir ailenin birbirine bağlanışı ilmek ilmek örülür bu kitapta. İnsanın insanlığı alev alır, vicdanı sızlar. Ama ne yaparsan yap bazı insanlığın kalbi, kırılmayan bir buz parçasına dönüşmüştür, gölün ortasında boğulanları bir türlü görmez. Bazıları da buzun içinde sıcacık çay olur da ısıtır içimizi. Tıpkı Aziz amcanın gönlünü ısıtan gömü yolu gibi 'burası gömü yavaş geç oğlum' der oğluna. Orada vakti zamanında içmiş olduğu bir çayın hatırını yıllar boyu unutmaz. Bu kitap bize pek çok öğütler veriyor, unuttuğumuz insanlığımızı hatırlatıyor, kabuk bağlamış yaralarımıza dokunuyor, sevmenin önemini anlatıyor, bir hayatın tükenişini gösteriyor ve gözlerimiz yaşlanıyor okurken. İnsanın içini buram buram yakan bu eseri mutlaka okumalısınız.
Kuşlar Yasına Gider
Kuşlar Yasına GiderHasan Ali Toptaş · Everest Yayınları · 201919,7bin okunma
231 syf.
9/10 puan verdi
·
50 günde okudu
Kitabı okumaya başladığınızda tesiri altında kalmaya başlıyorsunuz ve yavaş yavaş az'la mutlu olmaya doğru yolculuğunuz başlıyor. Kitap sizi her adımınızda huzura kavuşturacak öncelikle buna inanın. Ve minimalist denilen yani eşyanın en azı haliyle sizi tanıştırmayı hedefliyor. Tabi bu öyle bir anda olacak bir şey olmadığından kitap bize bu konuda öncülük ediyor. Öncelikle var olan eşyalarımız ne için oradalar, amaçları ne, benim hangi işime hizmet ediyor gibi soruları kendimize sorarak işe koyuluyoruz. Ve aslında çok eşyanın özgürlüğümüzü kısıtladığının farkına varıyoruz. Sahip olduğumuz her eşyanın sorumluluğu altında ezmektense kendimizi, ayda yılda bir ihtiyaç duyduğumuz eşyaların, sahip olmadan tadına varmamız gerekiyor. Ve biri gelirse biri gider kuralını uygulamak eşya birikimini engelliyor. Evinize bir göz gezdirin, eşyalarınız size huzurdan çok azda olsa boğuculuk veriyorsa bu kitabı okumanızı tavsiye ederim. Eğer fazlalıklarınızdan kurtulmak istiyorsanız da bu kitabı okuyun. Benim her eşyam ideal fazlalığım yok diyenlerde okumalı, çünkü okuduğunuzda öyle olmadığını anlayacaksınız.
Azla Mutlu Olmak
Azla Mutlu OlmakFrancine Jay · Aganta Yayıncılık · 2016371 okunma
136 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Bilimsel araştırmalar, deneyler, insanı duyduğunda ilk başta şoka uğratacak gerçekler her zaman ilgimi çekmiştir. Bu kitabı okumaya başladığınızda da kitap sizi bir şekilde içine hapsediyor. Gözün o müthişligini okuduğunuzda 'vay be gerçekten böyle mi' diyorsunuz. Gördüğümüz rüyalar, var olupta göremediğimiz küçük şeyler, gözümüzün yanıldığı
Gözün Serüveni : Görme Sanrısı Üzerine Bilimsel Bir Anlatı
Gözün Serüveni : Görme Sanrısı Üzerine Bilimsel Bir AnlatıÜrün Dirier · Büyük Kitaplar · 201819 okunma
138 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Nazım, İzini asla belli etmeyen bir kiralık katil, aynı zamanda insanların sevdiği bir adam. Yakışıklı, zeki kuralları olan bir radyocu. Küçük yaşından bu yana, hedeflerini kendi koyduğu kurallarına göre halleden biri. Ama peşinde olan aşkını da kurallarını kaybetmeden yaşamayı ihmal etmiyor. Her şey ilk kuralını ihmal etmekle başlıyor. 'Asla geriye bakma' Geriye bakması bütün kurallarının yıkılmasına öncülük ediyor. Ve en sonunda öyle bir şey oluyor ki, hayatlar alt üst oluyor. Kitabı genel itibariyle sevdim. Karakterlerin işleyişi de güzeldi. Ama sonunun böyle bitmesini istemedim. Belki de kitabın bitmesini hiç istemiyordum. Ama kurallar yıkılıyorsa da bu sonuçlara da katlanmak gerekir. Bazı zamanlar aşk kazanırken bazen de aşk kaybeder. Ve bazen şoka uğramak insana iyi gelir.
Bütün Kuralları Yık!
Bütün Kuralları Yık!Alper Kaya · Oğla Yayınları · 201721 okunma
51 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.