Onlar sıkça gülerler. Ortada hiçbir şey yokken bile kahkaha savurup dururlardı. Gülümsemek, gençler için nefes alıp vermek kadar kolaydır. Bu tür bir alışkanlık ne zaman başlamıştır acaba? Gülmezsen zarardasın aslında. Gülünecek en ufak şeyleri bile gözden kaçırma sakın! Bu haz düşkünü oldukları, en küçük kahkahayı bile esirgerlerse hesap sorulacakları korkusu duydukları anlamına gelmez mi? Tüm bunların üzücü yanı, hiçbirinin içtenlikle gülmemesidir. Kahkahaya boğulmuşken bile nasıl göründüklerine kafayı takarlar.
"Romanın değersiz olduğunu düşünmüyorum. Bana göre fazla külfetli sadece. Tek bir satırlık gerçeği söylemek için yüz sayfa boyunca ortam oluşturuyorsun. "
Şimdi mal, mülk, para kimdeyse itibar onda. Bu dünya, bu haksız dünya niye bozuluyor günden güne? Belli bir şey, eski hatıralar, eski saygılar unutuldu da ondan.
Burada bitiriyorum. Sadece kendimi tekrar edebilirim. Ölüm diye bir şey yoktur. Yaşam, ruhtadır ve ruh da ölümsüzdür. Yalnızca beden ölür ve yok olur, daima kendisini canlandıran kimyasal mayayla dolu, daima esnektir, akışkan bir hale gelmek üzere daima kristalleşir ve yeniden akışkan bir hale gelecek başka yeni ve fani biçimlere bürünür. Yalnız ruh baki kalır ve yukardaki ışığa doğru ilerlerken birbiri ardına gelen sonsuz vücut buluşlarla kendini geliştirmeye devam eder. Yeniden hayat bulduğumda ne olacağım? Merak ediyorum. Merak ediyorum...