Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ayşegül Akduman

"Bazen ansızın yüreğine senden izinsiz giren birini kabullenmek zorunda kalırsın."
Reklam
"En karanlık bulutun bile gümüş rengi kenarı vardır. "

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Neden herşey olduğu gibi kalamıyordu ki? Neden hayat, büyüdükçe daha da karmaşık hale geliyordu?
Reklam
Nasıl bir hale gelmiştik ki acı bir hayal kırıklığı yaşayan herkes, kendi kendine bir suçluya dönüşüyordu.
Annem ve Lottie, her insanın içinde iyilik olduğuna inanmakta ısrar ettikleri için, onlara göre zavallı yaşlı kadın sadece aile yaşamımıza katılmak ve faydalı olmak istiyordu. Kesinlikle. Dünya da düzdü zaten.
"Sen bir lanetin ne olduğunu bilir misin? " diye sordum. "Yıllarca yıkanmamış tozlu bir perdenin tavandan yere sarkması gibi birşey. " "Belki bu bir lanetten değil, sadece benden kaynaklanıyordur" dedim gülerek. O gülmedi. "Öyle değil. Öyle olmadığını çok iyi biliyorum." "Eğer senin dediğin gibi bu bir lanetse" dedim "kurtulmak için ne yapmalıyım?" "Bir kez daha fırın saldırısı. Ve hemen şimdi " diye önerdi karım. "Bu laneti çözmenin başka bir yolu yok."
Aç karnımız değildi bizi suça götüren, suçun kendisi açlık olarak dayatıyordu kendini.
Dickens;
Herzaman deha ile gelenek, duyulmamış olanla sıradan şeyler arasında, ortalarda bir yerde olmak Dickens'ın ünü ve trajedisidir.
Reklam
Dickens;
Hiçbir zaman tedbiri elden bırakmadı ve anayurdunun, alışılmışın,geleneksel olanın yakınlarında kaldı: Shakespeare nasıl hırslı Ingiltere'nin cesaretiyse, Dickens da tok Ingiltere'nin tedbiridir.
Çok basit bir yanıttı bu. Siyah ve beyaz. Iyi yada kötü. Kal yada git. Selena için ortası yoktu, kabalığın kabul edilebilir bir düzeyi, hoş görülebilir bir yanı yoktu. Yalnızca doğru ve yanlış vardı.
Balzac;
Hiçbir yazar kahramanlarının hazlarına bu kadar ortak olmamıştır.
Balzac;
Onun dünyası gerçeklikten daha fakir, ama daha yoğundur. Çünkü onun insanları öz halde, tutkuları saf element halinde, trajedileri yoğunlaştırılmış biçimdedir.
901 öğeden 871 ile 885 arasındakiler gösteriliyor.