Yıldızsız bir geceydi
Bir dağ çiçeği gibi şimdiden hasretteydim
sürgündüm çok uzaklardaydım,
Ve gözlerindi sürgün sebebim..
Çok çabuk çekildin hayatımdan
Kaderle el eleydin,
Bense kederle sarhoş...
Yarım kalmıştı hikayemiz
Göçmen kuşları gibi gelip geçtin bu şehirden
Belkide hayatımdan
Duymadın haykırışımı, acılarımı,
Benimsin sanmıştım uçtun avuçlarımdan
Tutamadım, gitmede diyemedim
Olamadın bir yıldızın kayışı kadar hayatımda
Zaman çok kısaydı bizim için
Yetmedi gözlerimizden yaşı silecek kadar
Nede elveda diyebilecek kadar...
Abdülhak Hamit Tarhan
İnsan bazı kere hatırına gelen bir hayali tanıyamaz , o kadar güzeldir. Zihninde uçan bir fikre yetişemez , o kadar yüksektir. Kalbinde doğan bir hissi bulamaz , o kadar derindir. Bu acz ile bir feryat koparır yahut pek karanlık bir şeyler söyler yahut hiçbir şey söylemez de kalemini ayağının altına alıp ezer , bunlar şiirdir.
Abdülhak Hamit Tarhan, hanımı Lüsyen'in evin salonundaki resmi altına şöyle bir mısra yazar:
- Sensiz de seninle de yaşanmaz.
Bir talebesi mısranın manasını sorduğunda da şöyle izah eder:
- Kendisiyle yaşayamadığım için ayrıldım. Onsuz yapamadığım için tekrar birleştik. Lüsyen'in vuslatı hicrana, hicranı da vuslata benzer.