Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Nihan

Nihan
@absconditus
growing strong
Bu tesislerde erkek civcivler ve yumurtlayamayan dişiler ayrılarak gaz odalarında boğulduktan sonra otomatik kıyma makinelerine veya çöpe atılırlar. Bu tip üretim çiftliklerinde her yıl yüz milyonlarca civciv bu şekilde ölmektedir.
Reklam
1821'de Yunanlar, Osmanlı İmparatorluğu'na karşı ayaklandılar. Bu ayaklanma İngiltere'nin liberal ve romantik çevrelerinde büyük sempati topladı, hatta şair Lord Byron isyancılarla birlikte savaşmak için Yunanistan'a gitti. Öte yandan, Londralı finansçılar burada bir fırsat da gördüler. İsyanın liderlerine Londra borsasında işlem görebilecek Yunan isyanı senetlerini teklif ettiler. Eğer bağımsızlık kazanılırsa Yunanlar bu senetleri faiziyle birlikte ödemeyi kabul edecekti. Bireysel yatırımcılar da kâr etmek için veya Yunanların davasına sempati duydukları için (ya da ikisi birden) bu senetlerden aldılar. Yunan isyanı senetlerinin Londra borsasındaki değeri, Yunanistan'ın savaş meydanındaki başarılarına ve başarısızlıklarına göre inip çıktı. Türklerin zamanla savaşta üstün geldiği ve isyancıların yenilmesi an meselesi olduğunda, hissedarlar tüm paralarını kaybetme riskiyle karşı karşıya kaldılar. Onların çıkarı milli çıkar anlamına geldiğinden, İngilizler uluslararası bir filo hazırlayarak Osmanlı'nın ana donanmasını 1827'de Navarin'de batırdı. Sonuçta, yüzyıllardır süren boyunduruktan sonra Yunanistan nihayet özgürdü, ancak özgürlük ülkenin asla ödeyemeyeceği bir borç yükü karşılığında elde edilmişti. Bağımsızlıktan sonra Yunan ekonomisi, on yıllar boyunca İngiliz finansörlere bağımlı kaldı.
Kaynaklarını üretken olmayan bir piramide boca eden bir firavun kapitalist değildir. Bir İspanyol hazine filosunu yağmalayan ve ele geçirdiği para dolu sandıkları bir Karayip adasının kumsalına gömen korsan da kapitalist değildir. Buna karşılık, gelirinin bir kısmını borsaya yatıran çalışkan bir fabrika işçisiyse kapitalisttir.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Banka hesaplarımızdaki paranın yüzde 90'ının gerçek banknot ve madeni para olarak karşılığı yoktur. Eğer Barclays Bank'taki tüm hesap sahipleri aynı anda paralarını geri isteseler, Barclays çöker (tabii hükümet müdahale edip bankayı kurtarmaya çalışmazsa). Aynısı Lloyds, Deutsche Bank, Citibank ve dünyadaki diğer tüm bankalar için de geçerlidir.
Bugün biyologların ırkçılığı kötülemesi ve farklı insan toplulukları arasındaki biyolojik farkların önemsiz olduğunu öne sürmesi ne kadar kolaysa, tarihçiler ve antropologların kültürcülüğü kötülemesi bir o kadar zordur. Sonuçta, eğer insan kültürleri arasındaki fark önemsiz olsaydı, tarihçilere ve antropologlara bu farkları incelemeleri için para ödenir miydi?
Reklam
Pakistan gelişmiş savaş uçakları alınca Hindistan da aynı şekilde cevap verir, Hindistan nükleer bomba geliştirdiğinde Pakistan da onun arkasından gelir, Pakistan donanmasını büyütür, Hindistan da ona cevap verir. Sürecin sonunda güç dengesi büyük ölçüde ilk durumda olduğu hâliyle kalır ama eğitim veya sağlığa harcanmış olabilecek milyarlarca dolarla silah alınmış olur.
Eğer bir insan tüm arzularından arınabilmişse hiçbir tanrı ona ızdırap çektiremez. Bunun aksine, eğer arzudan arınamazsa dünyadaki tüm tanrılar bile onu acı çekmekten kurtaramaz.
Gözlerimizin önünde oluşturulan küresel imparatorluk, herhangi bir devlet ya da etnik grup tarafından yönetilmiyor.
Eğer zalim bir imparatorluğun mirasını, önceki "otantik" kültürleri yeniden kurmak ve korumak amacıyla reddetsek bile, muhtemelen savunacağımız şey daha eski ve en az aynı derecede zalim başka bir imparatorluğun mirası olurdu.
Roma'nın emperyal kültürü Romalı olduğu kadar da Yunan'dı; Abbasilerin imparatorluk kültürü kısmen İranlı, kısmen Yunan, kısmen Arap'tı. Moğol İmparatorluğu'nun kültürü de Çin kültürünün kopyasıydı. Emperyal ABD'deyse Kenya kökenli bir Başkan, İtalyan pizzası yerken favori filmi Arabistanlı Lawrence'ı izleyebilir (Türklere karşı Arap isyanını anlatan bir İngiliz destanı).
Reklam
Ata yurtları, küresel ekonomiye dahil olabilmek için dünyanın öbür ucundan gelen yabancılara satılmıştır.
Binlerce yıl boyunca filozoflar, düşünürler ve peygamberler parayı lanetleyerek onu tüm kötülüklerin kökeni olarak gösterdi. Öyle olduğunu kabul etsek bile para aynı zamanda insan hoşgörüsünün doruk noktasıdır. Para dilden, devlet yasalarından, kültürel yasalardan, dini inançlardan ve toplumsal alışkanlıklardan daha açık fikirlidir. Para insanlar tarafından yaratılmış ve neredeyse tüm kültürel farkları aşabilen tek güven sistemidir, ayrıca din, cinsiyet, ırk, yaş ve cinsel yönelim üzerinden ayrımcılık da yapmaz. Para sayesinde birbirini hiç tanımayan ve güvenmeyen insanlar etkin işbirlikleri yapabilirler.
İnsanlar birbirlerinin anlamadığı dilleri konuşmaya, farklı hükümdarlara itaat etmeye ve farklı tanrılara tapmaya devam ettiler; ancak hepsi altına, gümüşe ve altın-gümüş paralara inanıyorlardı.
Aynı tanrıya inanmayan veya aynı krala itaat etmeyen insanlar seve seve aynı parayı kullanıyorlar. Amerikan kültüründen, Amerikan dininden ve Amerikan siyasetinden nefret eden Usame Bin Ladin, Amerikan dolarlarına bayılıyordu.
İnsanların kurduğu tüm hayali düzenler, insanlığın önemli bir kısmını dışarıda bırakmaya eğilimliydi.
459 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.