Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
“Küstüm boz!” diye bir tabir vardı eskiden yakın arkadaşlar arasında. İşaret parmağımızla orta parmağımızı çapraz yapardık hani nedensizce. O çocuksu oyun geçmişte kaldı. Her nedense küskünlük huyu peşimiz sıra geldi bizimle birlikte. Göğsümüzü gere gere övündüğümüz yetişkin hallerimizin eteklerine yapışıp kaldı hatta. Oysa yetişkin olmanın
Faik Baysal
Muharrem Dayanç
Muharrem Dayanç
: "Türk edebiyatında en çok ilgimi çeken bahislerden biri “yazarlar ve anneleri”dir. Konu bu kadar genel değil elbette bahsi biraz daha daraltarak söylemek gerekirse “küçük (hatta çocuk) yaşta annesini kaybeden yazarlar”dır. Başlangıçta Tevfik Fikret (12), Ahmet Hâşim (7), Yahya Kemal (13), Ahmet Hamdi Tanpınar (14), Ziya Osman Saba
Reklam
Bu algıda olduğum için demin her yerden engelledim, doğru mu yaptım acaba?
Gözleri hayattan bıkmış, "kendine rağmen" e dönüşmüş bir kabuklanmanın içine hapsolmuş, çıkış yollarını yitirmiş bir kimliğin yardım çağrısı gibi bakıyor beni bu durumdan kurtar der gibi bir hali var, bana öyle geliyor ki, çağrıya elimi uzattığım anda kabuk, korkunç incelmiş bir şiddetle, beni bildiğim her şeyden kuşkuya düşeceğim bir boşluğa itecek, kendimi, çöller, bataklıklar geçen, dönüş yolları belirsiz bir yolculuğun içinde bulacağım..
CEVRİYE... Cevriye bir hayat kadınıdır. Her gün bir veya birkaç adamla birlikte olarak, hayatını kazanmaktadır. Yine böyle bir gün birlikte olduğu adam tarafından çok kötü dövülerek gecenin bir yarısında sokağa atılır. Baygın bir vaziyette kaldırımda yatarken bir adam bunu fark eder ve yardımcı olmak için kaldırmaya çalışır. Cevriye
Tavşanlar aslında o kadar da fena hayvanlar değilmiş (:
İlgimi çeken çoğu alanı, mesleğini yapabilecek kadar öğrenmeye çalışıyorum. Bazen birinden sıkılıp diğerine koşuyorum, bazen diğerinden öbürüne. Sonrasında "Çok şeyi az çok öğreneceğine bir şeyi tam öğren." sözü geliyor aklıma. O zaman diyorum ki "Öğrenmek istediğim çok şey var, birinin derinine inince boğulma hissi veriyorsa -en
“Bu Dünyada Ahde Vefa Kalmamış!” Dedirtmem
Hz. Ömer Ömer Radiyallahü Anh’ın hilafeti döneminde, gerçekleşen gerçek ve muhteşem bir hikâye… Hz. Ömer Radiyallahü Anh, Ashab-ı Kiram ile beraber bir mecliste oturuyorlarken, karşıdan üç kişinin gelmekte olduğunu gördüler. Bu gelen kimseler, bir delikanlıyı yakalayıp ellerinden sıkıca tutmuşlar ve belli ki halifenin huzuruna çıkarmak üzere
Reklam
İnsanlık denilen şey bu kadar karmaşık olmasına rağmen anlamak için bunca çabayı sarf ediyor olmak ne kadar doğruydu acaba? Anladığımızı sandığımız hisler ne kadar anlaşılmıştı, gerçekten anlamış mıydık yoksa anladığımıza inanmak mı istemiştik? Gerçek doğru nedir? Bu sorunun cevabı kişiden kişiye değişiyorken asla peşini bırakmıyoruz. Kendi kabul ettiklerimizin ötesini görmekte zorlanıyor kabullenemiyoruz. Somut şeylerin bile gerçekliğini bazen sorguluyorum içimde oluşan ruhani ya da sadece sinirlerime bağlı olan bedensel reaksiyonları nasıl anlayacağım? Hatta en komiği olan şunu sorayım, bu soruları sorarken cidden bir şey hissedebilir miyim? Anı yaşamak için yaşıyoruz, psikolojik olarak kendimize motive olan bir sürü şey söylüyoruz fakat sonunda ne kadar yapıyoruz ne kadar bununla var oluyoruz? İnsan yeni tanıştığı birisine kendisini gerçekten gösteriyor mu yoksa olmak istediği kişiyi mi anlatıyor? İnsanlar olmak istediği kişiler olamadıklarını biliyorlar ve bunun bilinciyle içten içe perdeleri çekiyor arkalarından yaşıyorlar. Önde bir sahne arkada gerçekler. Kendi benliğimizle olan yüzleşmelerimiz bile kendimizi avutmaya çıkıyor. Bunu bile bile kendimize kızmıyorken başkalarına nasıl kızabiliriz? Kızmamalıyız ama kızıyoruz. Ardındaki yanlışı yaptığımızı biliyor olmanın rahatsız ediciliği ile kaçınmaya çalışıyoruz. Kim ki ahlaksızlıktan çok bahsediyorsa en büyük ahlaksızlar onlardır demişler aynı bu misal.
deneyim Zehk... " başkalarının hayatlarından ders alın, insan bütün hataları, tek başına yapacak kadar... uzun yaşamıyor. " diyor Tolstoy. biz ne kadar ders alıyoruz?
"Nisan Ayında kutlamak bidattır"
Kutlu Doğum Haftasını Nisan'da Kutlamak Doğru Değildir.Mevlid ayı Rebiülevveldir.Nisan ayında kutlamak bidattır.
Ahmet Mahmut Ünlü
Ahmet Mahmut Ünlü
youtu.be/z7loUAH_1DQ?si=... Dün yoğun olduğum için paylaşamadım aman dikkat edelim bu furyalara..!Bilinçlenelim inşallah.Her dini anlamda yapacağımızı yapmadan önce acaba nedir ne değildir diye araştıralım olur mu?hele ki bir de yayıyoruz böyle böyle bozulmalar çoğalıyor.
tam olarak aynı şeyler her zaman yaşanıyor. cefam bu mu acaba. HMM garipmiş. şimdi şöyle, ısrarla ittirdiğimiz bazı şeyler mutlaka gün yüzüne çıkıyor üstelik daha acıtıcı bir şekilde. e gücü kalmayınca insanın ittirmeye bu sefer kaçıyor. hayır hayır genelleme yapmak doğru olmaz. insan falan büyük iddialar bir de, o yüzden küçük çaplı ben ve ben toplulukları. gün sonunda elde var sıfır. üzülüyorum ama takılmayalım çokta, ne olacak canım bu ne ki. sevgi işte varlığını da yokluğunu da en derinden hissettiğin olgu. insansız yaşanır meczup ama sevgisiz yaşanmaz. bir tebessüm bile bazen saatlerce mutluluğu sebep olabilir ya da bir göz kaçırış içinde yıkımlara sebep olabilir. ve olayların ne tebessümle ne gözden kaçırışla alakası yok. durmalıyım sanırım tam şu an. ama yok durmak, dinlemek, savaşmak yok. yapılar, metaforlar bir de biraz insan var. hazır konuşmuşken neyse vazgeçtim.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.