Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Açelya Ceylan Sahilli

SAYFA: 254: İskeletlerine tutunmuş, hayatlarını ellerinin kızıl çamurundaki günlük aramalarına adamışlardı.
Sayfa 254Kitabı okudu
Reklam
SAYFA 96: Kısacası, vücut kusursuz bir hareketsizliğe ve mutlak bir sessizliğe mahkum edildi.
Schelling'e göre, doğa bilinçsiz yaratıcı bir kuvvettin sanat eseridir. Sanat eserleri ise bilinçli gücün yaratmasıdır. Bu nedenle sanat eseri doğadan üstündür o bilinçli yaratmadır.
Sayfa 142Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
'' Azrail'e koz vermek istemiyorsan, sevdiklerinin sayısını az tutacaksın bu dünyada''
Sayfa 105Kitabı okudu
Reklam
Korku
Korku nerede mülkiyet duygusuna ağır bastıysa orada terk edilmişlerdi
Sayfa 127Kitabı okudu
Tavsiye
Kitapta yazarı övebileceğim tek bir yer yok. Alıntılar zaten tarihe adını altın harflerle yazmış efsanelerin alıntıları. tavsiye edebileceğim bir kitap değil
Sadece cevaplarını bulabileceğimiz soruları duyarız. Friedrich Nietzshe
''Bazıları her şeyi olduğu gibi görürü, ''niçin?'2diye sorar. Ben hiç var olmayan şeyleri düşünürüm, 'Neden olmasın?' diye sorarım. -George Bernard Shaw
Reklam
TANRILAR GİDİYOR
Geçmişin sosyal yapısı, rahip, kral ve cellat olmak üzere üç unsura dayanıyordu. Uzun zaman önce bir ses şöyle dedi: '' Tanrılar gidiyor'' Son zamanlarda başka bir ses yükseldi ve bağırdı: ''Krallar gidiyor'' Şimdi üçüncü bir sesin yükselip şöyle deme zamanı: '' Cellatlar gidiyor''
Toprak ne kadar zengin olursa, orada bir şey yetiştirmemen de o kadar affedilmez olur.
Sayfa 335Kitabı okudu
yine de en çok çiğ damlası, en sessiz gecede düşer, biliyorum.
Sayfa 311Kitabı okudu
Uçmayı öğrenmek
Uçmak istiyorsunuz, ama uçmaya uçmakla başlayamazsınız. Size önce yürümesini öğretmek zorundayım ve yürümeyi öğrenmenin ilk adımı, kendi kuralları olmayan insanın başkaları tarafından yönetilmek zorunda kalacağını anlamaktır. Başkalarının kurallarına uymak, insanın kendisini yönetmesinden çok, hem de çok daha kolaydır.
Sayfa 220Kitabı okudu
Tarikatlar
Oysa tarikatlar insan zekasına hakarettir. Görevleri zekayı güdük bırakmak, sahibini şizofren bir konuma, getirmek sonra da yok etmektir. İşin özü bu Nevzat'çığım.
TARİKATLARDAN ZAVALLILIĞA GEÇİŞ
Sayfa 46 & 47 : Tarikat Avni'ciğim tarikatlar hakkında bana ne söyleyebilirsin? Evet dinler insanların çaresizliğinin bir sonucudur. Tarikatlar ise insanın çaresizlikten ZAVALLILIĞA geçişidir.
Reklam
tanrının gereksizliği
Her ne kadar Darwin kanıtlarını gerçek bir sonuca ulaştırma cesaretini gösterememiş olsa da, evrim teorisi Tanrının gereksizliğini bilimsel olarak ortaya koymuştur.
Yaşama bilinci olmayın bir ülkenin tarih bilinci olur mu?
Sayfa 132Kitabı okudu
''Hiç te değil'' diye karşılık verdi hasan. '' Sıradan biri için yediği yemekler aynı olsa bile nerede yediği çok şey değiştirir. Aynı yemeği kralın sarayında yemekle basit bir kervansarayda yemek aynı şey midir? İnsan birbirine tıpatıp benzeseler bile bir prensesle sütçü kızı arasında ayrım yapmaz mı? Mutluluğu, zevki yalnızda duygularımızla algıladığımız için hissetmeyiz
Sayfa 273 - Mutluluğu, zevki yalnızda duygularımızla algıladığımız için hissetmeyizKitabı okudu
HER TÜRLÜ TARİKAT MENSUPLARINI ALDATMAK ÜZERİNE KURULUR
Esasen her türlü tarikat, mensuplarını aldatma üzerine kurulur. İnsanların idrak kabiliyetleri farklı farklıdır. Onları idare etmek isteyen biri bu kabiliyetin sınırlarını tespit ederek dikkate almaya mecburdur. Kalabalıklar peygamberlerden mucize isterler. İtibar sağlayabilmek için peygamberler kendilerinden istenileni yapmak zorundaydılar. Bilinç seviyesi ne kadar düşerse fanatiklikte o ölçüde artar. Kısacası ben insanlığı iki temel guruba ayırırım. Birinci gurupta neyin ne olduğunu bilen bir avuç insan vardır. Diğer guruptaysa hiç bir şeyin farkında olmayan kitleler. birinci gurup liderlik etmek ikinci gurupsa onları izlemekle yükümlüdür.
Sayfa 268Kitabı okudu
VALLAHİ YAPTI, VALLAHİ YAPTI!
Leyla, komşu yalıda ki ihtiyar dadıyı hatırladı. Onu tanıdığı zaman kadın çok yaşlanmıştı, pantuflarını sürüye sürüye yürüyor ve ''Vallahi yaptı, vallahi yaptı!' diye söyleniyordu. Leyla bunun ne anlama geldiğini öğrenmek isteyince yalıdaki yaşıtları sebebini anlatmışlardı. Mustafa Kemal, harbiye öğrencisiyken o yalıdaki arkadaşlarına ders çalışmaya gelirmiş. İki harbiye öğrencisi yalının bahçesinde ders çalışırken dadı da arada bir onlara kahve ikram edermiş. Mustafa Kemal dadıya Boğaz'ın karşı kıyısındaki padişahın sarayını gösteriri ve '' Bak dadı, ben ileride burayı müze yapacağım!' dermiş. Kadın ''hadi oradan zevzek!'' diye karşılık verir ve koskoca sarayın padişahına dil uzatan bu yeni yetme sarışın çocuğu paylarmış. İste kadının sırrı ve son günlerini ,''Vallahi yaptı, vallahi yaptı!'' diye geçiriyor oluşunun sebebi buymuş.
Sayfa 162Kitabı okudu
BİR GECE İMPARATORLUYA UYUYUP BİR SABAH CUMHURİYET'TE UYANMAK
Bütün bunlar Leyla Hanım'a imparatorlukların dağılmasıyla ilgili bir sözü hatırlattı ; birinden duymuş ya da bir yerde okumuştu. üç türlü imparatorluk çözülüşü vardır: bunlardan ilki, Roma İmparatorluğu gibi zaman içinde yavaş yavaş yok olur giderdi. İkincisi, İngiliz İmparatorluğu. Bu örnekte planlı bir tasfiye söz konusudur, hangi ülkeye ne zaman ve nasıl bir statü verileceği planlanmıştır. Üçüncüsü Osmanlı İmparatorluğu. Bir gece imparatorlukla yatar, ertesi gün Cumhuriyet'te uyanırsın.
Sayfa 160Kitabı okudu
Reklam
NASIL GÖRÜNÜYORUM SORUSUNDA NASIL GÖRÜYORUM AŞAMASI
Son yıllarda farkına vardığı ve üzerinde kafa yorduğu önemli bir görüşü vardı Leyla Hanım'ın. İnsanlar yaşlanıyordu, bunun ayrıcalığı yoktu ama yaşlanan insanların bir kısmı olgunlaşmış olarak, bir kısmı ise olgunlaşmadan ölüyordu. Bunun püf noktası ise bir insanın ''Nasıl görünüyorum?'' sorusundan. ''Nasıl görüyorum?'' aşamasına geçmeseydi.
Sayfa 156Kitabı okudu
AVRUPADAKİ BİR ÇOK TÜRKÜN EN ÖNEMLİ ÖZELLİĞİ BENCE.
Benim tanıdığım Türkler, ülkelerindeki seçimler için birbirlerini yiyor. Türkiye'deki partiler bunun için Almanya'da milyonlarca Euro harcıyor. Tuhaf olan, sizinkilerin Almanya'da solcu, yeşil, liberal gibi partilere oy verirken, Türkiye'de muhafazakarları destekliyor olmaları.
Sayfa 323Kitabı okudu