Nazım Hikmet, 14 Mayıs 1950'de iktidara gelen Demokrat Parti'nin 13 Temmuz 1950'de ilan ettiği afla hapisten çıktı ama milliyetçi-mukaddesatçı çevreler çıkmaması için son anlarına kadar savaştılar. Çıkışı da istisnalarla ilgili maddedeki farkedilmeyen açık sayesinde oldu. Davanın sanıklarından A. Kadir’in 1938 Harp Okulu Olayı ve Nâzım Hikmet adlı kitabına cevaben bir kitap yazan 27 Mayıs darbecisi emekli Albay Fuat Uluç (spor yazarı Hıncal ve Öcal Uluç'un babaları), davalardan yirmi dokuz sene sonra bile bu cezalardan tatmin olmamıştı: “Hainin böylesine 28 yıllık hapis cezası azdır. Yağlı iplere bakıp kaşıdığı kıllı kalın ensesinden asmak da kâfi değildir. Kanunlar müsaade etmeliydi, biz de biraz katı yürekli olmalıydık da her azâsını ayrı ayrı idam etmeliydik mendeburun.” İşte bu zihniyet hep iktidarda!