Ölüm değilse bizi ayıran, yazık olmuş.” diyor ya hani bir şiirde, bazı şeyler vakti geldiğinde bitebilmeli. Ölüme gerek kalmadan. Can yaksa da, acıtsa da bitmeli.
Canımızı acıtsa da konu aşk.. :)
Günaydın değerli kent dinleyenleri, bugün aşktan bahsetmek istiyorum. Aşk nedir? Bize anlatılan gibi bir şey midir aşk? Yoksa yaşadıklarımız gibi midir? Aşkın sonucu hep ayrılık mıdır ve ayrılığın sebebi aşk mıdır? Çevremizden gördüğümüz, duyduğumuz, bildiğimiz kadar mıdır aşk? Hayatımızın büyük bir bölümünü okullarda geçiriyoruz fakat kimse bize aşkı öğretmiyor :) Kimse bize aşkın ne olduğunu, nasıl olduğunu, kendimizi birden aşkın içinde bulduğumuzda ne yapmamız gerektiğini anlatmıyor.. Belki de bunları yaşayarak öğrenmemiz gerektiği için kimse aşktan bahsetmiyordur. Belki de aşk anlatılamayacak kadar güzeldir.. Belki de aşk, yıldızlara bakınca onu görmekten ibarettir...
Onun neden hiç gelmediğini artık daha net görüyorum.
Ben, kalabalıkları kaldıramazken, o kalabalıklar içinde kaybolmaya bayılıyordu.
Ben, sadece nefes alırken, o yaşıyordu. Acıtsa da yaşıyordu.
Oturur ağlarsın ıslanır umutlar
Geçmez bir türlü yüreğindeki sancılar
Göz göze gelmek acıtsa da canını
Bile bile kanatırsın sen yaranı
Şarkılar şiirler dinlersin
Seni anlatanları içinden bir bir çekersin
Saydırır durursun gökyüzüne
Maviden siyaha dönüşen o engin denize
Sığmaz o küçücük yüreğin kainata
Üstüne yıkılmıştır sanki koca dünya
Dönüşü olmayan yollarda vardır hayatta
Hal böyle olunca daha çok sarıl sen umuda
Kim bilir mutluluk belki böyle gelecektir
Hiç ummadığın anda seni senden edecektir