Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Adab-ı Muaşeret
"Üç kişi olduğunuzda iki kişi kendi arasında fısıldaşmasın, çünkü bu (üçüncü kişiyi) üzer." Hadisi Şerif (Müslim, Selam, 38)
'Bir gün, Emevî halifesi Hişam bin Abdülmelik'in huzuruna hatâ işleyen bir adamı çıkardılar. Adam hiç durmadan konuşuyor ve kendini müdâfaa ediyordu. Hişam: —A adam, dedi, hâlâ konuşuyor musun? Adam kuşlar gibi çırpınarak atıldı: —Ey Mü'minlerin Emîri! Allah Teâlâ: "O gün herkesin, nefsi için mücâdele edeceği bir gündür." buyurduğu ve Allah ile mücâdeleye girişeceğimiz hâlde sizin karşınızda kendimizi müdâfaa etmeyeyim mi? Adamın bu güzel sözü Hişam'ın hoşuna gitti ve dedi: —Haklısın, istediğin gibi konuş ve kendini müdâfaa et! Bunun üzerine o dertli adam hem kendini müdâfaa etti, hem de halifeye Allah ve Resûlünün emirlerini anlattı.'
Sayfa 494 - Mustafa Necati BursalıKitabı okudu
Reklam
Mezarlar unutulmasa insan gönül kırmaya vakit bulamaz.
Sahabiler , RasUlullah (sallallahu 'aleyhi ve sellem)'in kapısını tırnaklanyla çalıyorlardı. Buhari "el-Edebü'l Müfred" isimli kitabında sahabilerin Rasülullah (sallallahu 'aleyhi ve sellem)' e karşı olan edebinden rivayetler nakletmiştir .
Üçüncü mesele: İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra dünya liderliğini elinde tutanlar arasında fikirlerin son derece adileşmesi meselesidir. Ahlak ve maneviyat, adab-ı muaşeret tamamen ortadan kalkmış, insanların çok zorluklarla gerçekleştirdikleri o güzel gayeler, zulüm ve isyana karşı milletleri uğrunda seferber ettikleri o yüce hedefler gözden uzaklaşmış, kalplerden tamamen silinmiştir.
Abdullah Cevdet
Osmanlı Devletinin son devirlerinde yaşamış siyaset adamı ve yazar. Jön Türkler hareketlerini başlatanlardan ve İttihat ve Terakki Cemiyetinin kurucularından. İlk tahsilini Arapkir'de ve Hozat'ta yaptıktan sonra Mamüretü'l-Aziz (Elazığ) Askeri Rüşdiyesini bitirdi. Kuleli Askeri Tıbbiye İdadisinden de mezun olduktan sonra Mekteb-i Tıbbiyeye girdi. Öğrenciyken 1889'da tıbbiyeli arkadaşları ile sonradan İttihad ve Terakki Cemiyeti adını alacak olan ittihad-ı Osmani adlı gizli cemiyeti kurdu. Siyasi faaliyetleri sebebiyle birçok defa tutuklandı. 1896'da Bakanlar Kurulu kararıyla Trablusgarb'a sürüldü. Mizan ve Meşveret adlı dergilere imzasız ve "Bir Kürt" takma adıyla yazılar gönderdi. Fizan'a sürüldü ise de oradan Tunus'a kaçtı. Paris'e geçerek Jön Türklere katıldı.1897'de Cenevre'ye giderek ittihad ve Terakki Cemiyetinin merkez komitesinde yer aldı. 1899'da Viyana sefareti tabipliğine tayin edildi. 1903'te tekrar Cenevre'ye giderek bir matbaa kurdu ve ictihad Mecmuası'nı çıkarmaya başladı. 1904'te Osmanlı ittihad ve inkılâp Cemiyetinin kurucuları arasında yer aldı. 29 Kasım 1932'de ölen Abdullah Cevdet'in; Hadd-i Tedib (1903), Ahmet Rıza Bey'e Açık mektup (1903), Kahriyat (şiirler, 1906), Dimağ ve Melekât-ı Akliye'nin Fizyolociya ve Hıfzıssıhhası (1919), Cihan-ı İslama Dair Bir Nazar-ı Tarih ve Felsefi (1922), Adab-ı Muaşeret Rehberi (1927) gibi irili ufaklı 66 eseri vardır.
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.