Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"sorumluluğun paradoksları, zamanla, vermeyle, etik ilişkinin yapısından, karşılıklılığın aşılmasından türeyen birçok somut paradoks son çözümlemede etik öznenin paradoksal yapısına bağlanır. levinas'ın sonsuz sorumluluk yüklediği etik özne, elbette ki "sonlu bir varlığın sonsuz sorumluluk yüklenmesi paradoksu"dur. descartesın
Sayfa 156
Tarih insanım dünyevi bir şeyleşmişliğini aşabilme imkanını yakaladığı yegane alandır. Çünkü yapısı itibari ile gündeliklik-dünyevilik ötesidir. Mevcudiyetin anlamsızlığını yaşamak kadar hiçbir şey sarsamaz insanı. Her iki yanıtta bilgeliğe götürebilse de, materyalistçe mevcut diyet deneyimi kararlılığı çok daha çileci görünür. Hakikat ve adalet arayışında ki insanı kozmik bir kayıtsızlık ve mevcudiyeti ilişkin anlamsızlıkla karşılaşmasından daha çok ne umutsuzluğa düşürebilir? Zaten mevcudiyeti anlamak boyun eğmektir. Başka çaresi olsa olgunlaşmaz dı insan. Bir başka deyişle keyfinden değil, çaresizlikten olgunlaşır insan. İnsan hakikatten mahrumdur ama doğruyu seçmek zorundadır. İşte dinden de ateizmden de farklı bir deneyim olan mistisizm bu temel paradoksta temellenecektir. İnsan kendindeki bu trajik paradoksu görmeden, daha doğrusu bu trajik-mistik durumu yaşamadan gündelikliğini-dünyeviliğini aşabilir gibi görünmez.
Reklam
Hoşgörü Paradoksu
Popper: “Hoşgörüsüz olanlara da hoşgörü gösterilmeli midir? Demokrasi, kendisini ortadan kaldıracağını açıkça ortaya koyan bir görüşe hoşgörü göstermeli midir?”
Sayfa 142Kitabı okudu