Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Murat Uludağ

Sabitlenmiş gönderi
“Cahil kalmak ne utanç verici!”
Reklam
İnsanlar iktidara itaat ediyor ve ondan korkuyorlar. Bu yüzden de iktidar sahiplerine sadakatle bağlanıyorlar.
"Ah, azizim! Yalnız, tanrısız ve efendisiz kimse için günlerin yükü korkunçtur.” Albert Camus

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Freud, şöhreti özlüyordu, hayal ediyordu ve bu sayede kendi ölümsüzlüğünü yaratabileceğini umuyordu: "Ölümsüzlük, birçok insan tarafından sevilmek demektir." Bu tanım, Aydınlanmanın ölümsüzlük görüşüdür: Hayatlarına ve onları iyileştirmeye katkıda bulunduğumuz eserlerle henüz doğmamış olanların saygısını kazanarak yaşamak.
Başarı ile harap olmak
"Başarı ile harap olmak" fikrini keşfeden Freud'du: Bir kişi gerçekten mükemmel olana ulaştığında, genellikle bunu tahammül edilemez bir yük olarak hisseder.
Reklam
İnsan için eğitim, acziyeti ve ölümüyle yüzleşmek anlamına gelir. Luther'in söylediği gibi: "Ölün diyorum, yani ölümü sanki varmış gibi tadın. Sadece, canlı bedeninizin dudaklarıyla ölümü 'tadarsanız' duygusal olarak ölecek bir mahlûk olduğunuzu bilebilirsiniz."
Ama genellikle hayat bizi standartlaştırılmış faaliyetlere çeker. İçinde doğduğumuz sosyal kahraman-sistem, kahramanlıklarımıza, uyduğumuz yollara, başkalarını memnun edebilmemiz için kendimizi şekillendirdiğimiz yollara işaret ediyor. Derûnî sırrımızın üzerinde durmak yerine, onu yavaş yavaş örtüyoruz ve unutuyoruz; tamamen dışsal insanlar olurken, kazara, aile bağlantısıyla vatanseverlik refleksi ile ya da basit bir yemek ihtiyacı ve üreme dürtüsü ile düştüğümüz standartlaştırılmış kahraman oyununu başarıyla oynuyoruz.
Depresyondaki kişi kendisi olmaktan o kadar korkar, kendi kişiliğini kullanmaktan, kendi anlamları ve yaşama koşullarının ne olabileceği konusunda ısrar etmekten o kadar çekinir ki kelimenin tam anlamıyla aptal gibi görünür.
Bu, çok fazla tehlike, çok fazla kendiyle yüz yüze gelme anlamına geldiği için kendi değerlerini savunmaya cesaret edemeyen normal insanın mükemmel bir tanımlamasıdır. Kendisi olmamak, başkalarının içine sıkışmış, güvenli bir sosyal ve kültürel yükümlülükler ve görevler çerçevesine gömülü olarak yaşamak daha evladır.
Bir tür umutsuzluk insanı kendini kaybedişin ve sonsuzluğun içine daldırır, ikinci bir tür umutsuzluk ise başkaları tarafından aldatılmasına izin verir. Böyle çok sayıda insan gören, bu dünyada işlerin nasıl yürüdüğü konusunda bilge hale gelen insan ‘kendini unutur’. Kendine inanmaya cesaret edemez, bunu kendisi için fazla cüretkâr bulur. Kendisi olmaktansa diğerleri gibi olmak, kalabalıkların içinde bir taklit, sıradan bir rakam, bir hiç olmak çok daha güvenilir ve kolaydır."
Reklam
İnsan neden değersiz bir hayat yaşamayı kabul eder? Kültürsüzlük gerçek düşmanını biliyor: Özgürlük tehlikelidir.
“Düz insan” toplumun günlük rutinleriyle dolup taşmış, toplumun ona sunduklarıyla —bugünün dünyasında araba, alışveriş merkezi, 2 haftalık yaz tatili- memnun olan insandır. İnsan, toplumun kendisine sundugu güvenli ve sınırlı alternatiflerle korunmaktadır ve eğer kendisine başka bir yol aramazsa, hayatını sıkıcı bir güvenlik içinde yaşamak zorunda kalabilir.
87 syf.
9/10 puan verdi
Salınmak
SalınmakWilhelm Schmid
8.8/10 · 30 okunma
Karım ölümünden önce bana "Sözlerin ötesindeki ülkeden geldim - ve tekrar oraya döneceğim. Beni orada bulabilirsin - daima ve ebediyen," diye yazmıştı. Bu satırlara sürekli dönüp bakıyorum. Bunun gerçekten mümkün olabileceğini varsaymak, beni o küçük sanata, yaşama sevinci sanatına götürüyor yine.
Hayat salıncağı günbegün sevinç verici olanla üzücü olan arasında salınır…
Normalliğin kıymetini en iyi bilenler, ondan mahrum kalanlardır. Oysa genellikle sıkıcı ve boğucu olarak deneyimlenir. Fakat tam da anormallik bir sel gibi hayatımızı basınca, normallikten geri kalanlar bizi kurtaran bir adacığa dönüşür. Yaşama sanatının bir ödevi de, hayata hizmet eden normalliğin bakımını yapmak ve eskisi yıkıldığında yenisini yaratmaktır.
38,6bin öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.