1971 TRT Roman Başarı Ödülü alan roman on bölümden oluşmakta. Bölümler arası geçişler Türk dizisi sahne geçişinde kız kulesi veya boğaz köprüsünün gösterimi tadında olmuş. Yani normalde yadırgamıyorsunuz ama üstüne düşününce alakasız gelmiyor değil. İçerisinde bol bol hiç duymadığım Anadolu deyişlerine yer vermesi çok hoşuma gitti. Zamanında Üssüğün İbrahim’e çok yarış kazandırmış, gençliğinde tüm köy halkının imrenerek baktığı Doru’nun, ihtiyarlayınca yokluk sebebiyle yılkıya bırakılışını ve tüm kış kızılca kıyamette başına gelenleri konu edinmiş kitap. Roman boyunca insanoğlunun nankörlüğünü ilmek ilmek işlemiş yazar. Ancak küçük bir bölümde başrol atımız Doru’nun da kendisini bir hafta kadar ahırında misafir edip iyileştiren Hıdır Emmi’yi bir an önce ardında bırakıp gitmek isteyişi, tek nankörün insanoğlu olmadığını gösteriyor. Sonunu güzel bitirip Üssüğün İbraam’a hak ettiğini yaşatan yazar içimize su serperek teşekkürü hak ediyor doğrusu :) Ben keyif aldım ama herkesin keyif alacağı bir kitap olduğunu düşünmüyorum. Umarım okuma listesine ekleyip eklememe konusunda kararsızlık yaşayanlara bir nebze olsun yardımcı olabilecek bir yazı olmuştur.