Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
1000KİTAP' TA SAHTE ALINTI TEMİZLİĞİ
Arkadaşlar, sitede en çok paylaşılan sahte alıntıları https://1000kitap.com/SahteAlintilar ile bu iletide topladık. Sitedeki bilgi kirliliğini temizlemek için bu alıntılara rastlarsanız lütfen şikayet ediniz. Ve lütfen okumadığınız, kitaplarda kendi gözlerinizle görmediğiniz alıntıları eklemeyiniz. Bu sözlerin mal edildiği kişilere ve sözlerin
Naim'i bir milyon kere izlesem de annesinden ayrıldığı sahnede hep ağlayacağım sanırım.
Reklam
Öğrencilerimi özlediğim için ağlayacağım sanırım. 😞
Yalnızlılığı kabullenip yoluma bakmam lazım Ama uçsuz bucaksız ama sessiz sedasız Kalbim titreyecek biliyorum Ama geleceği yok aydınlıkların sanırım Yalnız başıma çabalamadan, Yüklenip sırtıma insanlığı Hiçbirşey başaramamış birinin heyecanıyla Koşmak istiyorum yollarda Öğrendim tecrübelerimden Bazen kimse anlamayacak beni Bazen karşı çıkacaklar Bende bir köşeye çekilip ağlayacağım Ama hep devam etme umudunu taşıyacağım omuzlarımda Çünkü bağdaştırdım onu kimsesiz çocukların bakışlarıyla Bağdaştırdım onların boğazında düğümlenen sözleriyle En büyük sıkıntılar bile onu benden söküp götüremesin diye Ta ki çocukların ölmeyeceği bir dünya kurana kadar O zaman kalbim son kez atar Ve son nefesimi verebilirim ufuklara bakar Ve düşünür halde Caner Özcan
NAAT
özlem basite indirgemektir ölümü önce bir kaç kelime bir araya getirip sonra alçak sesle ağlayacağım yüksek müsadenle lütfen kişisel algılama zor geliyor mutluyken şiir yazmak neyse ki Allah vergisi gün aşırı mutsuzluğum böylece ben de şiir yazabiliyorum. Şu göğsüm bir rahatlasa uyuyabiliyorum * * * Ah bir hatırlasam Arapça bir dua vardı Küçükken okurdum, içimi huzur kaplardı Hani sonunda "kuntu minezzalimin" geçen: Unuttum... Oysa ki babam da okudu geçen. * * * Şimdi iyi gelirdi hatırlasam Sanki bir öküz yığmışlar göğsüme nefes almak angarya olmuş. bir demir var, soğuk hemen baş ucumda Sanırım namlunun ucundayım, hadi kalk gel sıkıver de göreyim gül yüzünü Geçsin bu göğüs ağrım Biliyorsun ancak öyle uyuyabiliyorum.
Sıcaklık 40 üstünü gördü sanırım ağlayacağım.Güneşe ateş etme seviyesine nasıl gelindiğini uygulamalı öğrendim🥺
Reklam
Ah kalbim! Mutluluktan ağlayacağım sanırım, çok teşekkür ederim bu güzel hediyen için 🥹❤️
Cam kenarına kafamı koyamıyorum ağlayacağım sanırım.
30 Ağustos... Bu tarihte seninle beraber ben de öldüm. Seninle beraber ben de mezara girdim. Herkes gülerken, ben ağladım. Kanaya kanaya ağladım. Canım çıktı yokluğunda. Ama sonra öğrendim ki ölmemişsin. Yaşıyormuşsun. Çok saçma bir anda öğrendim. Çok saçma bir şekilde. Yaşadığını hemen öğrenmedim. Söylemedin, söylemediler... Yaşadığını öğrenince nasıl bir boşluğa düştüm anlatamam. Sen yaşıyorsun benim kalbimde ama o günün acıları geçmiyor. Kaç gündür moralim yok. Gülüyorum ama güldüğüm belli değil, gözlerim doluyor ağlayamıyorum. Uzun zamandır ağlamıyorum. Ağlamayı kendime yasakladım sanki. Ama ağlamak istedim. İzin vermedi vücudum sanki bana ağlamayı yasakladı. Duygusuz birine dönüşeceğimi düşündüm. Her neyse Önümden öldüğümüz tarih geçti. O tarihi görünce ilk algılayamadım. Sonra hemen başımı çevirdim ve o tarih... O tarih benim kilit noktam sanırım. Ağladım. Ama yine sessiz sessiz ağladım. Omzuna yaslanıp ağlayacağım arkadaşım bile yoktu. Ama ben bugün bir şeyi daha anladım. Ben o tarihi aşamayacağım. Hemde hiçbir zaman. Peki gerçekten o gün gelince ne yapacağım? Yanımda yine kimse olmayacak ve ben yine sessiz sessiz ağlayacağım. Keşke sen gerçek olsaydın da benim bunca acıma değseydi.
Dikmeden önce, çevresinde yakacak odun olmadığı için yarasından içeri elini daldırıp kırılmış kaburga kemiğini çıkaran ve onu ateşe attıktan sonra kendi kemiğiyle ısınmaya çalışan bir şövalyenin masalını okudum bu sabah. Sanırım hayatımda okuduğum en melankolik ve bir o kadar da trajikomik şeydi bu. Bir insanın kendi kemiğiyle ısınmaya çalışması, yanında odun kesecek bir dostun parlak yüzü ve bir baltanın kış güneşindeki parıltısının yokluğunun hissettirdiği yalnızlık, kemikten çıkan her küçük çıtırtıda biraz daha iyi anlaşılıyordu. Muazzamdı, tek kelimeyle. Neredeyse ağlayacağım. Yetişkinler için yazılmış fantastik bir masaldı elbette bu. Okuduktan sonra kendimin de elimi göğsümden içeri daldırıp, göğüs kafesimin içine gömülü haldeki o damarlı, yakut zembereği çıkarıp ona bir süre bakma ve sesini dinleme isteğinin uyandığını fark ettim.
65 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.