Açıklama yapmanın büyüğü küçüğü yoktur!!!
“Büyüklere bir şeyi açıklamasanız olmaz.” Diyor Küçük Prens.
Ah şu büyükler birazda siz küçüklere bir şeyleri açıklasanız.
Rainer Maria Rilke
Birinci Ağıt
Kim duyar, ses etsem, beni melekler katından? Onlardan biri beni ansızın bassa bile bağrına, yiterim onun daha güçlü varlığında ben. Güzellik güç dayandığımız Ürkü'nün başlangıcından özge nedir ki; ona bizim böylesine tapınmamız, sessizce hor görüp bizi yok etmediğinden. Her melek ürkünçtür. Kendimi tutar bu yüzden, yutkunurum.
Diyalektik *
_Spinoza: Anlamak, sevmenin başlangıcıdır.
_Leonardo da Vinci: Anlamadığın bir şeyi, ne sever ne de nefret edersin.
_Marki de Sade: İnsanın anlamadığı ve bilmediği bir şeyden hoşlanmaması kadar doğal bir şey olamaz.
_Gazali: Bir şeyi sevecek ya da düşman olacaksan, onu bilmen gerekir.
_Freud: Sevmek için anlamaya gerek yok çünkü insan duygusal
Çocuğa sürekli ders çalışmasını söylerler ama neden ders çalışması gerektiğini söylemezler daha doğrusu çabalaması için anlamlı bir hedefi onlara sunmazlar. Aslında bu hedefi birçok yetişkinde bilmez. Ah şu büyükler.
Zihindeki Cevapsız Sorular
İyi insanların kendilerine olan inancı neden az? Kötü insanlar neden bu kadar utanmaz ve cesaretliler? Neden bir avuç petrol bir insanın canından daha kıymetli oldu? Bugün bu soruları sordum kendime. Bir türlü anlamlandıramadığımve cevaplandıramadığım bu sorular.
İlk sorumu sordum kendime az da olsa yetinebildiğim bir cevap verdim
"iyi
Hayata dair paragraf.
"O zamana değin, çocukken insana sonsuz gibi görünen bir yolda yılların yavaş yavaş ve hafifçe geçtiği, böylece hiç kimsenin akıp gittiklerinin ayırdına varmadığı bir yolda, hep ilk gençliğinin kaygısızlığıyla ilerlemişti. İnsan bu yolda, sakin sakin, çevresine merakla bakarak ilerlerdi, aceleye gerçekten hiç gerek yoktu, ne arkanızda sizi
Babannem öldü geçen hafta bugün..
Elinden düşürmediği şu tespih kaldı ondan geriye...
Dört sallanan boncuk var imamesinde..
35 doğumlu, sekiz çocuklu, koca bir ömürde
Seksen yedi kere mutlu olmuştur umarım.
Ataerkil bir düzenin kırılan zinciri olamamış belki
Dört kızı dört oğlandan tutardı geri..
Amma bilesin ki babanne
Dört kızın kaldı henüz yedinde yasinine, mevlüdüne..
İşleri varmış oğullarının babam hariç gittiler..
Anne yasının anne yaşıyla ilgisi olmaz sanırdım.
Valla metanet böyle bir duygu mudur yanıldım..
Senden geriye kalan şu elinden düşürmediğin tespihin..
Seninle giden şu tespihle çektiğin..
Diğer çektiklerin kefaret olsun günahlarına..
Ah babanne büyükler bereket kapısıdır aslında anlayana...
Umarım rahattır, huzurludur yerin..
Tespihin bende,
Zikrimden hisseler de sende olsun diye ...
ikinci kez okuyunca daha anlaşılır olabilir :)
Ah şu dilin asaleti
Büyükler, evladım "özür dilerim" de; "Affedersiniz" deme!
İkincisinde emir veriyormuşcasına bir ifade vardır diye uyarırlardı bizi. Sen özür dile affetmek ona kalsın.
göz alıcı bir İncelik!
Mim Kemal Öke