Herkesin bildiği hatta herkesin okuduğu bu kitabı nasıl olur da ben hiç okumamış olabilirim? Öyle ki ben bu kitabın roman olduğunu bile bilmiyor, çocuklar için ufak bir öykü sanıyordum. Bir tanıdığımın önerisiyle aldım kitabı ve okudum. Don Kişot’u çok övmüş ve kessinlikle okumam gerektiğini, çok beğeneceğimi söylemişti. Gerçekten de öyle oldu.
İspanyol yazar Cervantes'in 1605 tarihinde basılmış olan bu eserini her okuduğumda şu söz gelir aklıma; "Önce aklını kullan, zekânın yetmediği yerde gücünü kullanabilirsin."
Ve ilham veren bu eserin lise başta olmak üzere okumaya fırsat bulamayanların ise; üniversite sıralarında mutlaka okuması gerektiği kanaatindeyim. Bilhassa "Türkçe" ve "Edebiyat" derslerinde mutlaka okunması -üzerine bir kompozisyon yazılmasının zorunlu hale getirilmesi fikrindeyim.
Bu eseri okurken Don Quito ve Sancho Panza'nın aralarındaki ilişkinin arkadaşlığın insan yaşamındaki zenginliğini nasıl renklendirdiğini görmüş oluruz.
Lise de bir kez, üniversite sıralarında bir kez olmak üzere iki kez okuduğum bu romanın orijinal uzun iki ciltlik versiyonunu okumanızı tavsiye ederim. İspanyolcası olanların ana dilinden ayrıca bir keyif alacağını düşünüyorum. (Maalesef bu dili bilmediğimden bundan mahrumum.)
Milli Eğitim Bakanlığı'nın "100 Temel Eser" arasına aldığı bu kitap benimde iç dünyamı zenginleştirerek ilham veren kitapların başında geliyor. Burada bir parantez açarak
Leviathan eserine de bir atıfta bulunmak isterim. Ulu Önder
Mustafa Kemal Atatürk'ün Cumhuriyet'i kurarken faydalı eserlerinden biri de bu eserdir.
Çocuklar ve gençler başta olmak üzere herkesin mutlaka okuması gereken kitapların başında gelen bu eseri okumanızı ve okutmanızı öneriyorum.
Her zaman dediğim üzere okuyup okumamak tamamen sizin kendi keyfîyetinize kalmış bir durum.
İyi okumalar.