Osmanlı'nın dağılmaya doğru ilerlediği zaman diliminde bütün coğrafyayı baştanbaşa kat eden ünlü İngiliz seyyah Gertrude Margaret Lowthian Bell'in (1868-1926) aynı zamanda hem istihbaratçı, hem arkeolog, hem antropolog, hem fotoğrafçı, hem arşivi, hem de tarihçi olması, Osmanlı sonrası dönemde Irak'ın oluşturulmasında kritik bir önem arz etmiştir. "Ajan" denilerek adeta misyonu önemsizleştirilen ve tek boyuta indirgenen Thomas Edward Lawrence (1888-1935) da, Şerif Hüseyin ve ailesinin Osmanlı'ya karşı kışkırtılması sürecinde sahip olduğu entelektüel altyapıdan faydalanmıştır.
Sayfa 108 - KETEBEKitabı okudu
.. arkeolog ajan Gertrude Bell kuşkusuz Mıntıka'daki pek çok acıdan sorumludur, Bağdat'ta, kurduğu ve kısa süre önce yağmalanmış olan müzenin önünde onu düşünüyordum, Mezopotamya'nın silindir mühürleri Amerika'ya kadar her yerde insanın karşısına çıkıyor, herkes size eski eser teklif ediyordu, BM'ciler cepleri heykelcikler, Ortaçağ yazmaları ve sikkelerle dolu olarak dönüyorlardı, karnı yarılmış olan ülkenin zenginlikleri bağırsaklarından sökülüp alınıyordu ve Gertrude Bell'in yeşil ve sessiz kabri de hâlâ burada, artık kimsenin onu ve ülkenin kuruluşundaki rolünü hatırlamadığı Bağdat'taydı, ne çevirdiği entrikaları ne Arabistanlı T. E. Lawrence'la dostluğunu ne de 12 Temmuz 1926 günü uyku ilacı doz aşımıyla gerçekleşen, kaza mı intihar mı belli olmayan gizemli ölümünü hatırlayan kalmıştı.
Sayfa 206 - Can Yayınları, 1. BasımKitabı okudu
İngiliz tipi ajan;
Osmanlı'nın dağılmaya doğru ilerlediği zaman diliminde bütün coğrafyayı baştanbaşa kat eden ünlü İngiliz seyyah Gertrude Margaret Lowthian Bell'in aynı zamanda hem istihbaratçı, hem arkeolog, hem antropolog, hem fotoğrafçı, hem arşivci, hem de tarihçi olması, Osmanlı sonrası dönemde Irak'ın oluşturulmasında kritik bir önem arz etmiştir.
"Ajan" denilerek adeta misyonu önemsizleştirilen ve tek boyuta indirgenen Thomas Edward Lawrence da, Şerif Hüseyin ve ailesinin Osmanlı'ya karşı kışkırtılması sürecinde sahip olduğu entelektüel altyapıdan faydalanmıştır.
Sayfa 108Kitabı okudu
Bir cetvelle böldüler Güneydoğu'yu.. Basit miydi bu kadar?
" Bak şu ovayı görüyor musun? Ovadan güneye dümdüz gittiğinde, çok değil otuz kilometre sonra karşına bir duvar çıkar. Yeni çekildi o duvar Arkası Suriye. Eskiden duvar falan yoktu, çitler ve mayınlar vardı. Osmanlı döneminde hiçbir şey yoktu.. O topraklar da Osmanlı'nındı. İngiliz, Fransız geldi işgale kalktı. Kendi başlarına halledemeyeceklerini anlayınca; Arap'ı, Kürt'ü, Ermeni'yi, Süryani'yi kışkırtıp kandırmaya başladı. Kanmayan direndi, kandırılan isyan etti Lawrence denilen ajan; kandırılanlar sayesinde meşhur oldu. Sonunda Gertrude Bell adında bir İngiliz kadının, harita üstüne cetvelle çizdiği sınırlar oluştu Kiminin evi bu tarafta kaldı, bahçesi öbür tarafta. Tarlası burada evi orada olanı mı ararsın, ölüsü ötede dirisi beride olanı mı ararsın? Hani bir adamı ortadan bölsen, misal.. Öyle bir bölünme işte."
Sayfa 77 - HasanKitabı okudu
Bal tuzağı...Teşkilatın başındaki Sarah da aynı profilde hareket ediyor ve üst düzey subaylarla birliktelik yaşayıp toplayabildiği kadar bilgi topluyordu. Dördüncü Ordu Kumandanı Cemal Paşa bunlardan biriydi. Sarah, Cemal Paşa'yla karargâhında görüşecek kadar güvenini kazanmıştı. Öyle ki Osmanlı'nın Ortadoğu'da canına okuyacak İngiliz Ajan Lawrence, Sarah'ın Cemal Paşa'dan aldığı belge sayesinde Filistin'e gelebilmişti.
"Ajan" denilerek adeta misyonu önemsizleştirilen ve tek boyuta indirgenen Thomas Edward Lawrence (1888-1935) da, Şerif Hüseyin ve ailesinin Osmanlı'ya karşı kışkırtılması sürecinde sahip olduğu entelektüel altyapıdan fayfalanmıştır.
Sayfa 109 - Ketebe