Demek ki, nusuk, toprak için nasıl gübre ve yağmur oluyor da yeni ürün bitirtiyor...Müslüman icin de menasık insanda yeni ameller doğurtur, başka, iyi, güzel ve doğru davranışlara vesile olur..
Bireysel çıkarlarının sınırları içinde kaldığı sürece insan, hayatında anlam bulamaz. Anlam icin biz i keşfetmesi lazım."Biz "i keşfeden ve kendi potansiyelini geliştirmeye niyet eden insan ise çıktığı yolculuktan hiçbir zaman pişmanlık duymaz.
"Lanet olsun, bütün bir nesil benzin pompalıyor ya da garsonluk yapıyor, ya da beyaz yakalı köle olmuş. Reklamlar yüzünden araba ve kıyafet peşinde. Nefret ettiğimiz işlerde çalışıp gereksiz şeyler alıyoruz. Bizler tarihin ortanca çocuklarıyız. Amacımız ya da yerimiz yok. Ne büyük savaşı yaşadık, ne büyük buhranı. Bizim savaşımız ruhani bir savaş.En büyük buhranımız hayatlarımız ...Televizyonla büyürken rock yıldızı ya da milyoner film yıldızı olacağımıza inandık.Ama olmayacağız. Bunu yavaş yavaş öğreniyoruz. Ve o yüzden çok kızgınız"
Bir gün bir yakınım bana şu cümleyi söylemişti. "Sen mutluluğu kaldıramıyorsun, beynin ve vücudun hemen tepki veriyor." O zaman için bu cümleyi pek anlayamamiş hatta biraz da kızmıştım. Efsane yazarın bu hikayesini okuyunca daha iyi anlayabildim. Umarım sonum Vasya gibi olmaz...Görev , sorumluluk bilinci, minnettarlık, vicdan ve mutluluk bazı kişilerde çok yoğun olduğu icin çok derin izler bırakabiliyor. Örneğin minnettarlık duygusu o kadar yoğun ki sizde, karsınızdaki insanlar, normalde yapmaları gereken sorumluluklarının küçük bir bölümünü bile yaptığında bile, defalarca teşekkür ediyorsunuz, övgüyle dolu sözler söylüyorsunuz..Sanırım Vasya'nın durumu buna benzer birseydi. Kitap bitince uzun bir süre dondum, sorguladım, anlamaya çalıştım ve bazı insanların kendim de dahil bu dünyaya ait olmadığına karar verdim...
Yufka YürekFyodor Dostoyevski · Can Yayınları · 20114,027 okunma