Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Beyzâ!

tsm hardcore
akarsu

akarsu

@ezioauditoredafirenze
·
13 Nisan 13:01
belki bir sabah geleceksin lakin vakit geçmiş olacak
Reklam
Akademik Başarı ve Bilişsel Esneklik
"Katı kurallar, sert sınırlarla yaşamak hayatı zorlaştırıp psikolojik sorunlara kapı aralayabilir. Sürekli değişen bir hayat içinde keskin çizgilerle yol almaya çalışmak rahat bir yolculuktan ziyade eziyete dönüşecektir. Değişimlere adapte olmak, esneyebilmek ve zihinsel kodların yeni durumlara revize edilebilmesini bilişsel esneklik becerileri kolaylaştırır. Bu beceriler sorunlara çözüm üretebilmeyi, farklı alternatifleri fark etmeyi ve problem odaklı baş etmeyi kolaylaştırır. Bu yüzden sınırları esnetip ve gerektiğinde çizgilerin dışına çıkabilmek yaşam doyumunu ve iyi olma halini artıracaktır. Çünkü bilişsel esneklik; -Gelişen olaylar karşısında alternatif çıkış yollarını görmemizde faydalıdır, uyum sağlayabilme yeteneğimizi artırır. -Sınırları esnetmeyi, tolerans gösterebilmeyi ve problem çözmeyi kolaylaştırır. -Değiştiremeyeceğimiz olaylar ve birlikte gelişen duyguları kabul edip daha iyi hissetmemizi sağlar. Şunu da eklemek gerekir ki; esneklik sağlamak kendinden veya hayat tarzından taviz vermek olarak görülmemeli. Çünkü hayatın her dakikasına hakim değiliz ve bizim kurallarımız her koşulda işlevsel olmayabilir."
"Koyun kurt ile gezerdi Fikir başka başka olmasa."

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Metaverse'e ya da sanal siber dünyaya girdiğiniz zaman orada yer çekiminin anlatının kendisi olduğunu görüyorsunuz. Tabii, o anlatı ancak maddeyi iyi bilenler tarafından ustaca kurulduğunda fark yaratabiliyor."
Beyzâ!

Beyzâ!

@alelacele
·
07 Eylül 2023 01:12
... hesaplamalı olsun ya da olmasın, yerçekimi ile ilişki kuramayan, iklimsel koşullara cevap veremeyen hiçbir tasarım gerçek hayatta varlık bulamıyor.
Sayfa 96 - Melike Altınışık
Reklam
o sırada 1000k ahalisi
Beyzâ!

Beyzâ!

@alelacele
·
04 Eylül 2023 02:00
Sınıflar arası ayrımcılığın olmadığı bir toplum felsefesi hayal etmek...
Sayfa 47
Sao Paulo
'Modernist hareketin son kalesi olan Brutalizmin dürüstlük ilkesi mimarın malzeme kullanımıyla ilgili tercihlerinde de belirleyicidir. Beton yüzeylerde kalıp üzeri sıvayla örtülmemiş, döşemeler siyah endüstriyel kauçukla kaplanmış, su ve havalandırma tesisatı açıkta bırakılmıştır, binanın adeta derisi soyulmuştur. Belli ki Bardi'ye göre, modern mimarlığın egemen soyut biçimselciliğinden özgürleşmenin tek yolu -tıpkı MASP'ın havada süzülen kütlesi gibi- askıda kalmak, Avrupa'yla Güney Amerika, İtalya'yla Brezilya, diktatörlükle demokrasi, kapitalizmle sosyalizm, kuzeyle güney, metropolle kırsal, gelenekle modernizm, ilkelle gelişmiş, geçmişle şimdi, doğayla kültür, soyutlamayla toplumsal gerçekçilik, özel girişimcilikle kamusal politikalar arasındaki -deneyselliğe olanak tanıyan- muğlak alanlarda salınıp durmaktır.'
"kara karı, kuru karı, keçi eti, durgun at mazarratü'l-mazarratü'l-mazarratü'l-mazarrat beyaz karı, şişman karı, koyun eti, yörük at fáidátü'l-fáidátü'l-fáidátü'l-fáidát"
"Kendimizi bir nesne olarak hatırlamak için birçok aracımız vardır: Adımız, sosyal durumumuz, işlerimiz, alışkanlıklarımız, başkalarının bize karşı tutumu. Toplum her zaman bize "şöyle olduğumuz"u ve başka biri olmadığımızı hatırlatır. Bu nedenle bir nesne olarak bizim hatıramız, herhangi bir nesneden daha sağlamdır."
nonchalant

nonchalant

@Oksimoron
·
23 Ağustos 2023 12:09
Bir nesne olarak kendinden kaçma arzusu, romantik duyguların bir parçasıdır ve her insan ara sıra hisseder.
Reklam
"gerdanı gensiz yüreği densiz sen olursan bensiz ben de olurum sensiz"
Mor Adamın Ansızın Düşürdüğü Sayfalar -2
KURDUĞUNUZ KÖPRÜLERDEN AÇTIĞINIZ YOLLARDAN GEÇMEYECEĞİM "Başından ve peşinen söylemem gerekirse önüme konulan ayran bile olsa üflemeden içmeyeceğim. Hatta önüme bal dahi koysanız yemeyeceğim. Yoğurt balla güzel yenir diye kandırmaya çalışsanız dahi el sürmeyeceğim. Köprüden geçmemek olur mu yahu demeyiniz. Köprüler en önemli köklü değişiklikleri sağlayan şeylerdir. Köklerime dinamit koyup havaya uçmaktan ve yok olmaktansa sulara ve sellere dalıp kurtuluş ümidi taşımak daha kârlı değil midir? Yahut köprüden geçme zorunluluğuna kim karar veriyordur. İlla da köprüden karşıya geçmek, her açılan yola dalmak şart mıdır? Yola girip yok olanları veya yolda helak olanları görüp de insan kendini mecbur kılar mı? Yolunu bulmak adına yola çıkıp yolda kalanlar veya yok olanlar yahut yolunanlar ve tüysüz kalanların yanında yolları bitiririm zannıyla yolun sonunu göremeden sonları gelenler hangi teşviklerin kurbanı olmuşlardır. Bir kavgaya başlamadan önce ortam kızışsın diye saydırılmış kızgınlık naraları değildir bütün bunlar. Bu kendini bir şey zanneden ve haddini ve hududunu aşan bir haykırış da değildir. Bu sadece bastığı yeri, aldığı mevziiyi, seyrettiği sahayı tespite çalışan bir tavrın tespitidir. Yaklaşmak ve uzaklaşmaktan ziyade yaşamanın ve yok olmanın alınmış bir tavrıdır. Zihinde verilmiş ve gönülde yoğrulmuş, geri vitesi olmayan bir kararın kağıda ve kayıtlara düşülmesiyle dönüştürülmemeye ve değiştirilmemeye bir ahit olsun diye kendine seslenişin harflerden izdüşümüdür. Bulunduğu yerden düşmemek adına." Temmuz 2017
Mor Adamın Ansızın Düşürdüğü Sayfalar -1
BUZULLARA ÜFLEMEK "Küresel ısınmadan dolayı çokça duyduğumuz, yer küremizde ciddi bir yer işgâl etmelerinden dolayı bizde meşgale olmanın ötesinde bir mevzi mevzumuz olan buzulları hedefimize alıp üfleyerek eritmeyi ve bu alanlara mor çiçekler ekmeyi istiyoruz. Bazen serinletmek bazen de ısıtmak için kullandığımız nefesimiz, su misali bazen yaşatır, bazen de yaşama son verir. Kullanımına ve yerine göre şekil alan şeylerden biri olarak nefes alıp vermek, hayat izimizin en belirgin aracıdır. Anlık hata veya eksiklikte hayatımıza mâl olabilir. Nefesin kıymeti ve hayatîliğine karşılık, dünyanın bütün vahşiliğine rağmen direnen ve var olmaya devam eden buzulların bizim nefesimizle ortadan kalkabileceğine inanmamız, kararlılığımıza duyduğumuz inancımızdır. Hedef olarak devasa bir alanı seçmemiz hedefimizin büyüklüğünü değil kararlılığımızın devasa oluşunu ifade eder. Kararlıyız, azimliyiz ve başaracağız. Güneş doğup taştan adamı eritmiyorsa ellerimiz yanımızda durmayacak; buzulları eritene kadar durmadan, yorulmadan üflemeye devam edeceğiz. Kendimize boş bir alanı seçmiş değiliz. Herkesin bu alana dikkatini yoğunlaştırdığı bir zamanda bu yoğunluğu yok etmeye ant içmişiz. İçecek suyumuz şükürler olsun ki var. Bu suları sulamada da kullanmayız. Her söylediğimize dudak büküp gülümseyenleri görünce gücümüzün etkisini fark ediyor, kafamıza taktığımızın olacak bir olgu olduğunu anlıyor, anlamayanları dinleyip yarı yolda kalarak nefesimizi zâyi edeceğimize üflemeye devam ediyoruz. BUZULLARI ERİTECEĞİZ. İster kayık ister gemiyle." Şubat 2018, Eyüp
canım çok çay istedi ama annem, babam ve demlik evden kaçmış. kalakaldım.
233 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.