Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Yaşamda hiçbir ilke yoktur ki, her durumda geçerlik taşısın. Her kural belli bir noktaya kadar gelir ve o nokta da uygulanabilirliğini yitirir ansızın.
Sayfa 205Kitabı okudu
328 syf.
8/10 puan verdi
İnsanı Tanıma Sanatı, Adler' in 1920 yılında Viyana Halk Enstitüsü ' nde verdiği bir yıllık konferanslardan oluşuyor. Anılar, Düşler, Düşünceler kitabına yaptığım incelememde, benim de psikolojiye ilgi duyan herkes gibi favorilerim Adler, Jung ve Freud üçlüsü demiştim. Ama diğerlerinin aksine ilk defa Adler' in bir kitabını okuma fırsatı buldum.
İnsanı Tanıma Sanatı
İnsanı Tanıma SanatıAlfred Adler · Say Yayınları · 20204,398 okunma
Reklam
256 syf.
9/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Adler'in bireysel psikoloji kişilik kuramına göre; evrensel yani herkeste olan "aşağılık-eksiklik" duyguları insanı harekete geçirir, fakat bu aşağılık duygusu sanılanın aksine kötü bir şey değildir ona göre gelişmenin kökü bu duygudur ve bu bunun devamında bireysel özellikler kıymetlidir, bir çocuğu doğru noktaya ulaştıracak olan, her çevrede (okulda, ailede vb.) ebeveyn ve öğretmenler tarafından gözlemlenerek, doğru tanımlayıp yetiştirmektir. Adler "doğum sırası" kavramına ilk değinen kuramcı olması sebebiyle, çocuğun doğum sırasının onun kişiliğine olan etkisini anlatmış, kitapta da sıklıkla bu örneklere yer vermiştir, bunların yanı sıra insanda, bilinci ön plana çıkarmış, çocuğun veya kişinin mükemmele ulaşma arzusu üzerinde durmuştur. Kitap oldukça akıcı, anlaşılabilir bir dille yazılmış, yerinde örneklerle doğru noktalara değinen, çokça bilgi barındırmaktadır.
Çocuk Eğitimi
Çocuk EğitimiAlfred Adler · Say Yayınları · 2021358 okunma
İnsanlar için en güç şey kendini tanımak ve değiştirmektir.
Okumalısınızz;
Kadınların aşağı olduğu safsatası ve bu safsata ile birlikte giden erkek cinsinin üstünlüğü iddiası, cinsler arasındaki uyumu hiç durmadan bozmaktadır. Bunun sonucu olarak, cinsler arasındaki sevgili ilişkilerinde olağanüstü bir gerginlik ortaya çıkmıştır, dolayısıyla kadınla erkek arasındaki her türlü mutluluk umudunu tehlikeye sokmuş ya da çoğu zaman tümüyle yok etmiştir. Bu gerginlik bütün sevgi hayatınızı zehirlemekte, bozmakta ve için için kemirmektedir. Uyumlu bir evliliği niçin bu kadar az olduğu bununla açıklanabilir; bu kadar çok çocuğun, evliliğin bu derece güç ve tehlikeli bir şey olduğu kanısını edinecek şekilde yetişmiş olmasının nedeni de budur.
En çok da ikili ilişkilerde...
Sevgi duygusunun uygun bir şekilde gelişmediği bir alilede büyümüş çocukları herhangi bir tür sevgiyi ifade etmeye itmek oldukça zordur. Hayatı boyunca kaçınma tavrı takınacaktır, tüm sevgi ve yakınlıktan uzaklaşacaktır.
Reklam
Her zaman kendimizi duygusal olarak aldatmak için güçlü bir eğilime sahibizdir.
Kadının erkeğin egemenliği altına girmesi gerektiği hiçbir yerde yazılı olmamasına karşın, bu, sanki herkesin kafasına nakşedilmiş bir yasadır; günümüzde hâlâ sayılamayacak kadar çok sayıda kişinin bu yasaya bir dogma gibi sarıldığı görülür.
Sayfa 295 - Say YayınlarıKitabı okudu
Psikoloji ve eğitim aynı gerçeğin iki ayrı yüzüdür. Ruhsal mekanizmaları yönlendirebilmemiz için çalışma tarzını bilmemiz gerekir; her kim de ruhsal mekanizmayı ve çalışma tarzını bilirse, bilgisinden yararlanıp onu daha yüce ve evrensel amaçlara yöneltmek için çaba harcamadan duramaz.
Sayfa 156 - 157Kitabı okudu
İdeal okul, evdeki dünya ile dış realitenin geniş boyutlu dünyası arasında aracı rolünü oynar; yalnız kuru bilgilerin öğrencilere aktarıldığı bir öğretim kurumu değil, aynı zamanda öğrencilerin yaşam bilgisi ve yaşama sanatı bakımından eğitildiği bir yerdir.
Reklam
Boğmayın çocukları artık :))
Sürekli olarak çocuğunun yerine hareket eden, düşünen, konuşan anne bütün gelişme imkanlarını felce uğratır.
"Ne kişiler vardır ki; mükemmeliyetlik amaçlarını başkaları karşısındaki başarılarında aramaktadırlar. Oysa ki bu çok yanlış bir arama biçimidir. İnsan başarıyı önce kendisinde bulmalıdır."
Bir insanın karakteri hakkında hiçbir zaman ahlaki bir yargı verilmez; bir insanın karakteri, onun çevresinde karşı takılmış olduğu tavrın ve içerisinde yaşamış olduğu toplumla olan ilişkisinin bir göstergesidir.
144 syf.
1/10 puan verdi
''Müslüman kızlara'' başlığıyla kadınların islami yaşam şekline göre nasıl yaşamaları gerektiğinin dayatıldığı bir kitap. Dayatıldığı yerine anlatıldığı demek isterdim ancak kitabın yazarı, sık sık emir kipi ve yetersiz kaldığını hissettiği noktalarda (bolca) dini vecizeler kullanarak bir içerik oluşturmuş. Gelelim bu denli
Müslüman Kızlara
Müslüman KızlaraHasan el-Benna · Ravza Yayınları · 20171,394 okunma
“İnsan olmak, kendini yetersiz hissetmek ve üstün bir konumu ele geçirmek üzere çaba harcamak demektir.”
Adler üzerine
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.