Bir kız çocuk her gün kızların erkeklerden daha yeteneksiz olduklarını ve yalnızca önemsiz işler yapabileceklerini işitip duracak olursa bu kız çocuğu, kadınların daha acı bir kaderi olduğuna ve bu kaderi değiştirmenin mümkün olmadığına kesin olarak inanmasına ve çocukluğunda yeterince eğitim görmediği için de er geç kendi yeteneksizliğine gerçekten inanır hâle gelmesine şaşmamak gerekir.
Daima sevilmiş, sayılmış, el üstünde tutulmuş, gıpta edilmiş olan bu yakışıklı, kabiliyetli, meşhur edibin kendini böyle bedbaht hissetmesinin tek sebebi, ona rahat ve huzuru tanıtmamaya sanki azmetmiş olan mizacı, hasta asabıdır.
Denek üzerine etki yapan sihirli bir güç yoktur, bütün olup biten hipnotizörün blöf yapma hünerinden başka bir şey değildir. Ama bir kimse her şeyi kendisi düşünüp taşınıyor, alacağı kararları bir başkasının kendisine dikte ettirmesine pek yanaşmıyorsa, kuşkusuz böyle bir kimse asla hipnotize edilemeyeceği gibi, telepati denilen fenomene de asla konu olmayacaktır. Çünkü gerek hipnotize edilebilirlik, gerek telepati, körü körüne itaatten kaynaklanan olaylardır.
Her 10 yılda bir, Manyetik Enerji Alanı tekrar mı oluşuyor ?
Alfred Bielek, on yılda bir, Ağustos'un 12'sinde manyetik enerji alanının tekrar oluştuğunu önermişken, 1963'ten sonra 1983'te aynı olay olmuştu. Sebebi ise Senkronizasyondu "Enerji alanları tekrar toplanıyor, dalgalanarak ortaya çıkıyordu, fakat bu alanlar karmaşıktı. Neumann , 1986'da ölen Bielek 'in anılarında yazdıklarından bu Olayları doğrulamıştı. İfadesi teyp bantlarında vardı.
Oluşturulan büyük enerji, doğru açılan senkronize edilirken birden kontrol dışına çıkmış ve "Yönsüz dalgalar'a" dönüşmüştü. Bunun sonucunda ortaya çıkmaya alışılmadık etkiler çıkmaya başlamıştı. Dalgalar zamanı büküyor ve etkiliyordu.
Bir diğer ilginç yaklaşım, Wisconsin Üniversitesi Matematik Profesörü olan Henry Levenson'dan ' gelmiştir. Ona göre zamanın bir şifresi vardı. Bu şifrelerin içinde dünyanın tüm varoluş bilgisi bulunmaktadır. Ve bu bilgi dünya saati ve zamanına ayarlıdır.
Levenson.C.H bu durumu, " Dünya, Güneş saatine Gore, Güneş de galaktik saate Göre ayarlıdır. Eger zaman kilidi YÜKSEK ettik Güçlü Bir enerji kullanıcının alanı ile bozulursa, ortaya Çeşitli zaman ettik mekan dengesizlikleri çıkar. Taki zaman yeniden kendini tamir edip yeniden dengesini bulan dek ” diye Açıklar.
Bilindigi gibi, insan bir bütündür. Vücut dünyasi ve ruh yapisi ile iki ayri yasam biçimini yasamaz.
Vücudundaki degisikliklerin etkisini ruhunda, ruhundaki degisikliklerin etkisini de vücudunda duyar.
Proust'la tanışmak benim için gerçekten çok büyük bir şeref oldu. Her şeyden önce yazarın samimi üslubu içinizi rahatlatacaktır. Proust üslup konusunda şöyle der: "Üslup kimilerinin sandığı gibi bir süsleme değildir kesinlikle; teknik meselesi bile değildir, üslup -tıpkı ressamlar için renk gibi-bakışın bir niteliğidir, her birimizin gördüğü, başkalarının görmediği özel bir evrenin açığa çıkışıdır. Bir sanatçının bize sunduğu haz, bize bir evren daha tanıtmasıdır."
Proust tam bir sanatçı. Evet bunu rahatlıkla söyleyebilirim. Proust'un eserlerini yazarken çevresinden esinlendiği çok aşikar. Combray ve Swann, Swannların Tarafına kaynak oluşturmuştur. Ölen yakın dostu Alfred için Albertine Kayıp kitabını yazmıştır. Her karakteri ince ince işlemiştir. 7 serilik kitaplarını bitirip daktilo ettirdiğinde artık ölebilirim demiştir. Astım hastası olan Proust 18 Kasım'da kendinden geçip sayıklamaya başlar. "Şişko zenci bir kadın" gördüğünü söyler. Aynı gün dört buçukta ölür. 22 Kasım'da Paris'de Pere-Lachaise mezarlığında toprağa verilir. Romanının son ciltleri ölümünden sonra yayınlanacaktır. Proust romanlarını yayınlatmak için çok büyük bir mücadele vermiştir. Çoğu kez reddedilen eserleri en son bir yayın evi tarafından basılmıştır.
"Gerçek hayat... dolu dolu yaşanan tek hayat edebiyattır."
Sözü en sevdiğim sözlerinden biri olmuştur.
Tüm ruhsal ifadeler arasından en açıklayıcı olanı bireyin anılarıdır. Anıları, ilgili bireye sınırlarını, durumlara yüklediği anlamı hatırlatan, yanında taşıdığı anımsatıcılardır. "Tesadüfi anı" diye bir şey yoktur: Birey karşılaştığı sayısız izlenimden, kötü olsa dahi, sadece kendi durumunu etkilediğini düşündüğü izlenimleri hatırlamayı