Ebu Said Hâdimî (ra) : "Edep; aklın dıştan görünüşüdür." buyurur.
Sayfa 117Kitabı okudu
KUVVETLİ BİR İMAN İÇİN ALLÂH’IN RASÛLÜ(sav) MODEL ALINMALIDIR.
Mânevi tatlar alamayan dünyevi hazlara ilgi duyar.
Peygamberimiz (sav), Miraç Gecesinde Cebrail (as)’i bütün heybetiyle görünce bir müddet kendinden geçer. Rabbimiz “Ya Muhammad! Cebrail Senin iç alemini, nûru-nu görse EBEDI KENDINE GELEMEZ.” buyurur.
Lenin’in “Müslümanlığı yok edemezsiniz,buna gücünüz yetmez. Fakat onları ahlaksızlıkla, dinlerinden habersiz, sadece kimliğindeki müslüman ibaresiyle yetinen kimseler haline getirebilirsiniz.” sözü dikkate şayandır.
Altında gayya vardır, içi nar ile pürdür
Varuben ol gölgede, biraz yatasım gelir
Yûnus EmreKitabı okudu
Edepsiz insan, dünyada da uhrada da mahrumdur.
Üzerin pis ise, onu yedi bardak su temizler.
Eteklerini çekişindeki kibri, yedi derya gönlünden temizleyemez.
Tıpkı Sıratı geçiyormuş gibi...
Sırat üç bin senelik yol; bin senesi yokuş, bin senesi düz, bin senesi de iniştir.
Bu yüzden tesbih çekerken, “Süphânallah” derken çok hafif bir şekilde tesbihi yukarı kaldırırız. “Elhamdulillah” derken düz, “ Allâhu Ekber derken inişli yaparız, tıpkı Sıratı geçiyormuş gibi.
...
Efendimiz (sav)'in kullandığı iki kelime vardır: Birisi sevgidir, diğeri de rahmettir.Bakınız hadîs-i şerîfte: "Kimde şu üç şey bulunacak olursa o, îmânın tat ve lezzetini alır: Allah ve Rasûlü ona her şeyden daha sevgili olacak olursa, sevdiğini sadece Allah rızası için sevecek olursa, küfürden kurtulduktan sonra tekrar küfre atılmak kendisine ateşe atılmak kadar zor gelecek olursa onlar îmânının tat ve lezzetini alır."buyrulmaktadır.
Kâinatın yüzü suyu hürmetine yaratılan Hz. Peygamber (s.a.v),mübarek yüzleri yaralan-
mıştı.Kan sakallarına kadar geldi. Tam yere düşeceği zaman,Allah (c.c),"Ey Cibril!Kulum Muhammedim'e yetiş!"buyurdu.Işte bu anda ben kanadı sızlıyor olduğum halde geldim ve yetiştim.O kan mübarek sakallarından tam yere düşeceği zaman ta sidre-i müntehadan yetiştim de o kanı yere düşürmedim.Artık o kan,Rasûlullah(s.a.v)'ın
aşıklarının gönlüne yerleştirilmiştir.Onun için aşk ve muhabbetle yanarlar.Halikımız bizleri bu nûr ile yaşatıp,bu nûr ile öldürsün.
Sayfa 20Kitabı okudu
Şirk koşmak, Allah’ın yanında ortak rabler edinme anlamında kullanılır. Bu açık şirktir.
Bir de ibadet ü taatte; riyâ, gösteriş, ucub, ibadetini beğenme, süm’a, ibadetini bir başkasına duyurmaktan zevk alma gibi gizli şirkler vardır.
Rasûlullah (sav)'a "İman nedir ?" diye sorulunca :" Sabır ve cömertliktir." buyurdu.
Sayfa 112Kitabı okudu
“Seni canımdan da çok seviyorum Yâ Rasûlallah!”
Bayezid-i Bistami (k.s) rastladığı bir köpeğin
hâl diliyle,
"Benim suçum ne ki bana köpek derisi ,sana ise insanlık hilâtı giydirdiler?"
dediğini işitir.Üzerim kirlenip abdestime namazıma mani olmasın diye ,yanından geçen köpekten kendini koruyunca da,
"Üzerin pis ise ,onu yedi bardak su temizler . Eteklerini çekişindeki kibri ,yedi derya gönlünden temizleyemez,der köpek. Köpeği gördüğünde rengi değişip yüzünü ekşittiğinde hayvan ona ,
"Yaratığını beğenmeyiş ,Yaratanına dokunmaz mı?"deyince ,ağlamaya başlar Bayezid(k.s).Gel seninle arkadaş olalım da bana hatalarımı haber ver deyince köpek,
"Ya Bayezid! Sen ,halkın makbûlüsün ,ben ise merdûduyum.Bir meclise varsan ,seni baş köşeye koyalar ,beni ise kapı dışarına atarlar." der ve ilave eder.
"Sen tevekkül ehli de değilsin.Senin evinde bir küp buğday var,benim ise hiçbir şeyim yok . Allah'a teslim olur ,ne bulursam onu yerim." Bayezid(k.s) ,bu sözleri karşısında duygulanarak göz yaşlarıyla şöyle seslenir:
"Ariflik iddiasında bulunan Bayezid'e köpekler de yoldaş olmuyor Ya Rabbi!"
Sayfa 20Kitabı okudu