Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Sosyolojinin bir uzmanlık dalı olarak teknolojik özellik kazanması, onun insan dünyasını şeyleştirmesine, dolayısıyla yapay bölünmelere tabi tutmasına da sebep olmuş; alt-işbölümleri, uzmanlıklar geliştirerek sosyal olanı tümleşik (integrated) şekilde anlama olanaklarının kısıtlanmasına yol açmıştır (Benzer görüşler için bkz.: Seidman, 1991: 143).
102 syf.
10/10 puan verdi
·
4 saatte okudu
İmgeler Dünyası
Klasik sosyoloji incelemelerinde mantık, metodoloji ve epistemolojiye çeşitli açıklamalar getirmiş olan yazar, sosyolojinin geleceğine de çeşitli analitik araştırma yöntemleri kullanarak çözümler sunuyor.
Toplumun Mantığı
Toplumun MantığıAli Yaşar Sarıbay · Sentez Yayınları · 201420 okunma
Reklam
Marx, Bunge'nin haklı olarak belirtmiş olduğu gibi, ekonomide "sistemist", sosyolojide "bütüncü (holist) ve politolojide "bireyci" sayılacak kadar, analiz düzeyinde kaymalar göstermiş bir düşünürdür.
İnsan herhangi bir edimde bulunurken maruz kaldığı duruma kaba bir gerçeklik olarak bakmamaktadır. Bir durum içinde her zerresine kadar bedeniyle bulunmakta, fakat o durumu zihinsel olarak kavramaya/kavramlaştırmaya çalışırken, bir yandan da değerleri, inançları, duygularıyla edimine anlam yüklemektedir.
Richard Sennett'in Otorite (1992) başlıklı çalışması, toplumsal eylemin biraz önce tanımladığımız yapısını somut olarak resme den bir materyaldir. Sennett, otorite olgusunu (toplumsal, kurumsal, politik türleriyle) analiz ederken; otoritenin insan eylemi olarak eşit olmayanlar arasında bir bağ olduğuna değindikten sonra, onu "yalnızlık", "kardeşlik", "ritüel" gibi başka bağlarla kıyaslar ve otoritenin toplumsal bir duygu olarak tam da niyetimiz, ne yaptığımız ve yaptığımızdan ne beklediğimiz döngüsü içindeki durumsal farklılıklarına işaret eder. .Sennett'e göre, örneğin otoriteye karşı çıkarken, belki kendi otoritemize itaat bekleme niyetini saklıyoruzdur. Otoriter olmayı reddederken, aslında bir ritüel içinde hissettiğimiz otoritenin üstünlüğünü ve güvencesini teslim etmiş oluyoruzdur. Nihayet, insanların kardeşliğinin her türlü otoriteden önce gelmesi gereken bir bağ olduğunu savunurken, söz konusu bağın tesis edilebileceğine dair bir etki yaratmak için gene otoriteye başvuruyoruzdur.
Searle, 2004
Biz ikiciliği (dualizmi) reddederken bilincin gerçek varlığını inkar eden materyalizme karşı çıktığımız gibi; bilinci doğal dünyanın biyolojik bir parçası kabul etmeyen görüşlere de karşı çıkıyoruz.
Reklam
Tahayyül yeteneği, bize toplumun birçok alanında (din, politika, aile, iş, eğitim ... ) Castoriadis'in deyimiyle gizlenmiş olan "çehreleri" aşikar kıldığı gibi, o çehreleri süsleyen anlam ögelerini saptamamıza da olanak tanır; dahası söz konusu ögelerin bir değişim süreci içinde yerine geçirilmek istenen yeni ögeleri nasıl anlamlandırdıklarının da ipuçlarını verir. Şu örnekle söylediklerimizi daha somutlaştırabiliriz: Her toplum gibi Türk toplumu da zaman içinde değişmiştir. Bu değişim toplumda yeni meslekleri, statüleri, işleri, deyimleri ve günlük ilişki ritüellerini ortaya çıkarmıştır.
Hermönetik
Toplum bir yorumlama sistemi ise; toplumu anlamada yorumbilgisine (hermeneutics/hermönetik) duyacağımız ihtiyaç aşikardır.
23 öğeden 16 ile 23 arasındakiler gösteriliyor.