Aliya İzzetbegoviç'in dediği gibi:
"Ne yaparsanız yapın. Her şeyi unutun ama soykırımı unutmayın. Çünkü unutulan soykırım tekrarlanır!"
Sayfa 32
Şehrin büyüklüğü arttıkça, dindarlık azalmaktadır", daha doğrusu, insanda yabancılaşma etkisi yaratan şehircilik unsurları yükseldikçe dindarlık seviyesi düşmektedir. Çünkü şehrin büyüklüğü arttıkça üstündeki gök daha az görünür olur, doğa ve çiçekler de azalır, duman, benzin ve teknik araçlar artar, şahsiyet azalır, gittikçe kitleye doğru indirgeniriz. Şehir ne kadar büyükse, suç oranı da o kadar büyüktür. Dindarlık şehrin büyüklüğü ile ters orantılı, suç doğru orantılı bir yol izler. Bu iki fenomenin sebebi ortaktır. İkisi de, tatbiki, "yaşanmış estetik" olarak adlandırabileceğimiz şeyle doğrudan bir bağ içindedir.
Sayfa 106
Reklam
Kitle kültürünün bariz vasfı, Johan Huizinga'nın "puerilizm" olarak adlandırdığı bir ruh hâlidir. Huizinga, çağdaş insanın olgunlaşmamış, çocuksu davranışlar sergilediğini, ergenlik döneminin zihinsel seviyesine tekabül eden bir ruh hâli içinde olduğunu gözlemliyor. Vahşi ve kitlesel bir hal alan basit eğlenceler, büyük sansasyonlara duyulan ihtiyaç, kitlesel seramonilere ve parolalara temayül, gerçek espri anlayışının yokluğu, değersiz, ucuz yayınların yaygınlaşması, ölçüsüz nefret ve sevgi veya yergi ve övgü söylemleri bu tür davranışlara örnek olarak verilebilir.
Sayfa 104
Totaliter toplumlar her yerde televizyonu bir fırsat bilmişler ve fırsatı değerlendirmek için acele etmişlerdir. Bu nedenle televizyon polis, jandarma, hapishane ya da toplama kampından daha tehlikeli bir özgürlük tehdidi haline geldi. Şayet özgür düşünme kabiliyetleri tamamen yok edilmezse, öyle sanıyorum ki, gelecek nesiller, bu zapt edilemez gücün sınırsız etkisi altında kalmış bugünkü neslin ızdırabı karşısında ürpereceklerdir. Eğer geçmişte anayasa, hükümdarın ya da genel anlamda iktidarın sınırsız gücünü kontrol altına almak ihtiyacından doğduysa, bizleri manevi köleliğin en kötüsüyle tehdit eden bu yeni tehlikenin gücünü zapt etmek için dünyanın her yerinde yeni bir anayasa gerekli olacaktır.
Sayfa 104
Kitle psikolojisi bize öğretmiş, uygulamalar göstermiştir ki, sürekli tekrar ederek insanları gerçekle hiçbir ilgisi olmayan mitlere inandırmak mümkündür. Kitle iletişim araçları, özellikle de televizyon psikolojisi öyle ince hesaplanmıştır ki, insanın yalnızca bilinci değil, içgüdüsel ve duygusal tarafı da hüküm altına alınabilmekte, empoze edilen seçimin insanın bizzat kendi seçimi olduğu hissi veya alışkanlığı yaratılabilmektedir.
Sayfa 103
Hürriyet...
Manevi hürriyetini ilk sıraya koyup onun için mücadele etmeyen bir milletin istiklali, kısa sürede bayrak ve millî marşa indirgenecektir.
Sayfa 29 - Ketebe, 7. Baskı
Reklam
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.