başımızın üstündeki gök aşkına, taptığımız
tanrı aşkına
o uzak Cennet'te kavuşacak mı ruhum
meleklerin Lenore dediği o kutsal kıza? –
meleklerin Lenore dediği o güzel, ışıklı kıza?"
yanıtladı Kuzgun "Asla"
hiç unutmam soğuk bir Aralık ayıydı;
her köz kendi ölüsünü nakşediyordu yere
sabah bir olsa diyordum – sığınıp kitaplara
ertelemek için ölüm acısını, o ışıklı
güzel kızın –
melekler ve insanlar Lenore diyordu ona –
artık denmeyecek asla.
böyle kendinden geçmiş, görkemli büyük yolun
bittiği yere bakmak, ve ürpererek
sağda, solda, tüm yolda, al buğular arasında
görüntünün bittiği uzaklarda
ürpererek yalnızca seni görmek.
bu dizelerin yazarı yakın zamana dek
çılgın gururuyla düşünselliğin
sözcüklerin gücünü savunuyordu
yadsıyordu beynindeki salt düşüncenin
sözle anlatılanlardan üstün olduğunu.
Bütün farkındalığımız ve mantığımıza rağmen yalnızca kabul gördüğü için çiğnemek istemez miyiz bazı kuralları?
Sayfa 10 - Karbon kitaplarKitabı okuyor
Evet, erken uysallığın hazin sonu
Huyum suyum, karakterim bütünüyle değişti, ifrit kesildim. Her gün biraz daha asabi, hırçın, başkalarının duygularını önemsemeyen biri haline geliyordum.
Sayfa 8 - Karbon kitaplarKitabı okuyor
Acaba uysallık iyi bir şey mi?
Çocukluğumdan beri, uysallığım ve merhamet duygumla bilinirdim.
Sayfa 7Kitabı okuyor
İnsan düş görürken düşünde düş görüp görmediğinden kuşkuya düşerse, kuşku gerçek olduğunu kanıtlamakta asla başarısızlığa uğramaz ve düş gören kişi genellikle anında uyanır.
Novalis, "Düşümüzde düş görmekte olduğumuzu gördüğümüzde, uyanmamız yakın demektir." derken bir yanılgı içinde değildir.
Sayfa 293 - İletişim Yayınları, 2. Baskı
Herhangi bir noktaya kadar mutlu olmak için aynı oranda da acı çekmiş olmamız gerekir. Hiç acı çekmemiş olmak, asla mutlu olmamış olmak anlamına gelirdi.
Sayfa 286 - İletişim Yayınları, 2. Baskı
Marlowe
"Hiçbir rüya anlatısı, rüya duygusunu, saçmalığın karmaşıklığını, sürprizi, mücadeleci bir başkaldırının ürpertisiyle gelen şaşkınlığı, rüyaların özünü oluşturan akıl almaz şeyler tarafından ele geçirilmiş olma duygusunu taşıyamaz."
Sayfa 44
"Geçmişten çıkarılan derslerin yeterli olmadığı ve geleceğin de anahtarını sunmayacağı çözümlenemez bir duygu..."
Sayfa 44 - Boğaziçi Üni. Yayınevi, 1. Basım, 2010
"Ağla ağla gözlerim, boğul gözyaşlarına!
Hayatımın yarısı gönderdi diğer yarıyı mezara."
Sayfa 67Kitabı okudu
gördüğümüz, göründüğümüz veya
değil midir rüya içinde rüya?
bırak son bir kez öpeyim alnından!
seni terk etmek üzre olduğum şu an,
bir gerçeği söyleyeyim giderken –
haklıydın "günlerin bir rüya" derken.
ama kanatlanıp çekip gittiyse
umut bir gecede ya da bir günde
bir hayal uğruna, bir hiç uğruna;
büsbütün kayboldu denir mi buna?
gördüğümüz, göründüğümüz veya
her şey rüya içindeki bir rüya.
gözlerini görüyordum yalnızca – her şeydiler benim için
gözlerini görüyordum yalnızca
– yalnızca gözlerini saatler boyunca
gözlerini görüyordum ay batınca
nice vahşi sevda öykülerini kazıyormuş gibiler.