Evden çıkarken hep sinirli olurdum.
Suçluluk dünyanın en ağır prangası olmalı. Boyundan ayak bileklerine bağlı görünmez bir zinciri var onun. Yaşarken atılan her adım onun paslı dişlerine takılıyor. Ağır ağır yırtıyor teni. Yeşil bir salya akıyor ondan. Zehirli ve çürümüş et kokuyor.
Can Yayınları
"Göğsünde bir diken büyüyordu. Kökleri akciğerinin dalları arasında karışmış, kalbinin hemen yanından boy veren kaba sapı kızıla dönmüş diken."
Can Yayınları -2008 Oğuz Atay Öykü Ödülü
O, iğneli bir fıçının içinde her an irkilmeyi, sıçramayı ve zamana karşı düşen gözkapaklarını ısrarla kaldırmayı seçmişti.
Can Yayınları -2008 Oğuz Atay Öykü Ödülü
İyileşmeyecekti hiçbir zaman. Çünkü ölümün verdiği ağrının giderek azalması ve sonunda kül kadar hafiflemesi için tek ilaç geçmişle barışmaktı.
Can Yayınları -2008 Oğuz Atay Öykü Ödülü
“İhtiyarın gözleri sadece içeride görüyor. Dışarıdaki dünya onun için karanlık.”
Can Yayınları
