1892 yılında kaleme alınan eser Çehov'un en meşhur eserleri arasında yer almaktadır ve bu nedenle yıllar önce benim de kendisiyle tanışma kitabım olmuştu. Kitapla ilgili genel kanı; yazarın, zamanın Rusya'sındaki, kendine zarar gelmedikçe hiçbir şeye ses çıkarmayan, yalnızca menfaatleri doğrultusunda hareket eden ve kendi düzenleri bozulmasın da başkası ne zulüm görürse görsün kafasında olan, aydın ve zengin kesimi eleştirmekte olduğu yönündedir.Bu açıdan bakıldığında yaşadığımız coğrafyaya da ayna tuttuğu düşünülürse herkes tarafından okunmasında fayda olacağı kanaatindeyim.Ayrıca kitapta felsefi ve sosyolojik mesajlar da bulunmaktadır.
Baş karakterimiz Ivan Dimitriç düşünen sorgulayan adaletsizliğe karşı isyan eden bilgili donanımlı biri olduğundan olsa gerek, küçük bir kasabanın tımarhanesinin altıncı koğuşuna atılmıştır. Onun tedavisi ile ilgilenen duyarsız, vurdumduymaz ve sorumsuz karakterimiz Andrey Yefimiç ise doktorudur. Önceleri ilgisiz ve sohbet etmekten kaçınan doktor, sonradan İvan'ın aslında akıllı bir deli olduğunu farkeder ve sorularına, eleştirilerine, düşüncelerine ve entelektüel sohbetine ilgi duymaya başlar. İkilinin sohbetleri; hayatı sorgulama, hiyerarşik sosyal düzen, güçlülerin zayıfları ezdiği adalet düzeni ve kokuşmuş kamu düzeni çerçevesinde devam ederken bakalım akıbetleri ne gibi sürprizlere gebe olacak. Keyifli okumalar diliyorum