aşka dair nesirler okumuş olduğum şüphesiz en muazzam şiir kitabı. yerine gelebilecek bir şiir kitabı okuyabileceğimi (ümit yaşar oğuzcan kitapları dışında) sanmıyorum. yazı dilime en benzeyen eserler buradaydı şimdiye dek gördüğüm. çok içime sindi. tekrar tekrar okunulacak ve ezberlenecek o kadar fazla sayfa var ki..
Seni teselli etmeye yalnızlığın da gücü yetmeyecek artık. İster istemez ölümü düşüneceksin. Fakat ölüm bile seni istemeyecek. Çeşitli sebepler yaşamanı gerekli kılıyorsa, nasıl ölebilirsin? Görüyorsun ya; ona bir an için de olsa seni kaybetmenin acısını tattıramayacaksın. Çaresizliğin bu kadar derin işte!
Nerdesin? Meğer ne doldurulmaz bir derinlikmiş yokluğun. Kaderde bu sensizlik de varmış. Her insanın yüzünde sana benzeyen bir şey aramak da varmış. Sesini duymak varmış şarkılarda, bütün kitaplarda seni okumak varmış. Meğer ne türlü bir ölümmüş yokluğun.
sen istediğin kadar varlığın ta kendisi ol
ölümsüzlüğün ta kendisi
ben günden güne yok olmaktayım
bütün ışıkları kaldırıp attım bir yana
anlamıyor musun?
gökyüzü güneş olsa sensiz karanlıktayım
işte sen o kadar güzelsin
ve ben o kadar karanlıklar içindeyim ki
şunlar ellerindir diyorum, tutamıyorum
şunlar gözlerindir diyorum, bakamıyorum
düşün, kahrımdan ölmeliyim artık
ölemiyorum
kendi yazım biçimime en uygun kitabı arıyordum. elime geçtiği gibi hemencecik bitirdim. akıcı ve hoşuma giden tarzda yazılmış şiirler var -terimleri bilmiyorum-. yeni başladığım kitaptan önce okuduğum en güzel şiir kitabı.
farkım ne, emel kaynağı bir körpe çocuktan, madem ki henüz gelmedi son yolcum ufuktan?
ömrümce neden yılları zincir gibi çektim, madem ki bir aşk uğruna can vermeyecektim?