Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gidiyorsun biliyorum. Küçük ve kırık adımlarla uzaklaşıyorsun yanımdan. Ürkek bir keçi yavrusu kadar sessiz, gidiyorsun. "Kaçar gibisin" diyesim geliyor. Gözlerinde yabancısı olduğum, tanımlayamadığım karartılar dolaşıyor.Buğulu bakıyorsun. Daha önce hiç duymadığım kelimelerle, senin olmayan cümlelerle
238 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
27 günde okudu
Puslu Sözlük
İhsan Oktay Onar'ın bu muhteşem kitabında tek eksik olan bir sözlük. Bu kitap kelime dağarcığınızı geliştiriyor... İhsan bey'in bu kadar kelimeyi nasıl öğrendiğini merak ediyorum doğrusu. Bir elimde kitap, Bir elimde tablet. Tableti sözlük olarak kullanıyorum. Şu an itibari ile 10 sayfalık bir sözlüğüm oldu. Bu sebeple bu kitabı bitirmek öyle
Puslu Kıtalar Atlası
Puslu Kıtalar Atlasıİhsan Oktay Anar · İletişim Yayınları · 202048,4bin okunma
Reklam
Anlatma kimselere Yaramızda kalsın ...
**Bakara, 145.Ayet
Tarihten, Dinden anladım ki: "Bir Mucize istiyoruz! Bize bir mucize getir ki inanalım Allahın varlığına, dini islama, indirdiği kurana, ahiretin hak olduğuna. ." diyenler hep Bu dinden nasipsizdiler Pek azı hariç hiçbirini Ne yarılan ay inandırdı , ne taştan çıkan kızıl deve . Ne Asayi musa ne kundakta konuşan bebe. . Bu bir
Bedevi ve Hırsız
Devesiyle birlikte çölde yürümekte olan bir bedevi, güçlükle yürüyen, susuzluktan dudakları kurumuş bir adama rastlamış. Adam bedeviyi görünce su istemiş. Bedevi devesinden inmiş ona su vermiş. Suyu içen adam birden bedeviyi iterek deveye atladığı gibi kaçmaya başlamış. Bedevi arkasından bağırmış: "Tamam deveyi al git ama bir ricam var, sakın bu olayı kimselere anlatma." Bu isteği tuhaf bulan hırsız biraz duraklayıp nedenini sormuş: "Eğer anlatırsan, demiş bedevi, bu her yere yayılır ve insanlar bir daha çölde muhtaç birini görünce yardım etmezler…."
155 syf.
8/10 puan verdi
Her şeyden vazgeçersin, mümkün olsa nefes almaktan bile. Denersin nefessizliği, başaramazsın. Aman intihar girişimini kimselere anlatma! Acımasınlar, şefkat gösterilerine ihtiyacın yok... Hayat avuçlarından kayıp gider, elinden bir şey gelmez. Gerçekleri kabul etmeli, gerçeğin dibine yuvarlanmalısın... Kendine yasaklar koyar, yüreğinin yerinde sanki tıkır tıkır işleyen bir makine varmışçasına yaşarsın. Öyle hissiz, öyle umarsız... Tutunamadın bu dünyaya, yalnızlığa sığınırsın. Kimseler görmesin sığındığın yeri, kapalı kapılar ardına kilit üstüne kilit vur! Evet, o vitrinden izlediğin hayat senin hayatın, sana ait... Ve bir gün karşına bir adam çıkar. Söylemediklerini anlar, hiç öğrenmediğin sevgiyi hissettirir. En gizli yaralarının kabuklarını birer birer koparır, koparır ama şefkatle. Gizli dehlizlerini ona açmaktan çekinmezsin, aniden çıkar dudaklarından gizlerin. Çünkü bu adam sana bakarken aslında içinde gizlenmiş mucizeni görüyor, biliyor ve hissediyorsun bunu. Bu adamı tanıdığından beri yüreğine, arzularına bağladığın prangalardan kurtuldun. Yalnızlığının altın anahtarını belki bir daha kullanmamak üzere yok edersin. Bu adamın kim olduğunun bir önemi var mı? Karayipler'de deniz kabuğu toplayabilir, siyah bir deriye sahip olabilir, çirkin hatta çirkinden de öte olabilir... Bunlar engel mi, "KABUK ADAM" olmasına? Kitabın kapağına bakarak içindekini anlayamadığın gibi bir insanın yüzüne bakarak içindekini bilemezsin! Biliyorsun bunu! Belki "BENDEN kaçıp gitme!" der. Kaç kişi dedi ki hayatında sana bunu? Peki kaçıp gidecek misin?
Kabuk Adam
Kabuk AdamAslı Erdoğan · Everest Yayınları · 20184,348 okunma
173 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.