İslâm; tüm tarihsel yaşamı boyunca uyuyan donuk toplumlara dinamizm ve uyanıklık bağışlayacak; aşağılanan, zayıflık ve zillete düşmüş uluslara izzet ve güç verecek bir yeteneğe, kalbî bir imana, sahih bir akideye, köklü ve zengin bir kültüre sahiptir.
Ali şöyle buyurur: "Benim düzenimde hiç kimse karıncanın kazandığını ağzından alamaz. Benim düzenimde her insan diğerine eşittir. Eğer; müslümansa imanında, eğer müslüman değilse insanlığında! Her insan Malik katında kardeştir!"
Reklam
"Düne kadar konuşmaya dahi utanırlarken bugün senden ve haciye hanımdan daha fazla kavramaktalar! Konuşma ve yürümeyi senin ona öğrettiğin doğrudur; ancak bugün sözün bilimselini ve yolun topluma yönelik olanını o senden daha doğru teşhis etmektedir. İşin başında evde namaz kılınışını öğretmek, dinin usulünü (gusül, abdest, necaset, taharet gibi) kavratmak için çabaladığın doğrudur. Fakat o şu anda başka birşeyler okumuş; kavramış... Okuyor; kavrıyor... Düşünüyor, istiyor, eleştiriyor, itiraz ediyor ve akıl yürütüyor ki sen ve yedi ceddin bunları yapmamışsınız! O bugün J. Paul Sartre'i, Marx'ı, B. Brecht'i okuyor. Peki sen, bu ortam ve konumda, onun zihnine baskın çıkmaya yüz tutmuş düşünceler karşısında ona verecek, ona takdim edecek nelere sahipsin?"
Neden bu neslin, bu çağın ıslah olması için dua etmekten başka bir şey gelmiyor aklınıza? Neden başka bir şey yapmıyorsunuz?
Yoksulluk bir kapıdan girdi mi, din öbür kapıdan çıkar.
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.