Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kasabaya döndüğünde, aslında pek çok şeye geç kalmış olduğunu gördü. Bazı şeyler şimdiye değin çoktan yapılıp bitirilmeliydi, bazı şeylerin defteri çoktan dürülmüş olmalıydı.
Babasından sonra kaldıracağı ya da yetişmesi gereken bir cenaze daha olmamasına rağmen kasabaya dönmeye karar verdi, işinden ayrıldı. O eksiklik, eksik bırakılmışlık duygusunu da yedeğinde taşıyarak.
Reklam
Yorganı omuzlarından aşırmaya çalışırken, incecik dudağı aralandı, dudağının iki kenarında sayısız ince çizgiler oluştu, çarpılan ağzıyla sese dönüştürülemeyen kelimeler oluştu: “oysa.. oysa neler yapmak istemiştim.. kendime, babama.. zavallı anacığıma.. ve zavallı ağabeylerime..”
Böyle, bu uçsuz bucaksız dünyada bir başınaydı. Eskiden olsa bundan kendine bir ağlama payı çıkarmayı becerebilirdi. Şimdi onu da yapamıyordu. Ağlayabilmek, kederlenebilmek için de galiba bir parça gençlik gerekiyordu.
“Sanki günden güne eriyoruz, inceliyoruz, ağırlığımız azalıyor. Böyle olacağını söylemişlerdi bana. İşte, söylenenler oluyor şimdi, kimi zaman yüreğimin üstünde batmanlarca ağırlığında bir yük, kimileyin de kuş gibiyim. Hadi bana uç de anne. Uçmak istiyorum.”
“Bize ne oluyor bilmiyorum.” “Bize bir şey mi oluyor, bilmiyorum.”
Reklam
Anne, beklenmedik biçimde bağırdı birden: “Mezara gitti. Mezarlar sır saklamak için mi kazılır?”
“Her zaman çok uzaklardaymış gibi dururdu, her zaman bir sırrı saklarmış gibi bir hali vardı. Acaba gerçekten de bir sırrı var mıydı?” “Bunu hiç bir zaman öğrenemeyeceğiz.”
İlk buluşmada kızın açtığı muhabbet
Ayrıca demişti ki ona: “Ben ölümüm, hem sinsi sinsi gelirim, hem de açık açık. Sinsiliğim aşikârlığımın içinde gizli durur, aşikârlığımsa sinsiliktir. Demek istiyorum ki, bana nasıl yaklaşacağını bilmiyorsan bunu hiç deneme. Bakarsın, çünkü, sana ölüm olarak bile yaklaşabilirim. Korkutmak için söylemiyorum, doğru olduğu için söylüyorum.”
88 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
2 saatte okudu
Okuyucu öykülerin binası içinde dolaşırken zihnindeki zaman ve mekan kategorilerinin yeniden şekillendiği duygusuna kapılabilir bu yüzden. Öykülerdeki kurgulama tekniğiyle yazar okuyucuya düş ve düşünce alışkanlıklarını aşma konusunda yardımcı olmak istiyor gibi. Okuyucusunun durağan bir ortak duyum kalıbının içinde hapsolmasına rıza göstermediği anlaşılan yazar, "öte" duygusunun gerçekliğini kanıtlamak istemekte âdeta.
Ansızın Yola Çıkmak
Ansızın Yola ÇıkmakRasim Özdenören · İz Yayıncılık · 2022945 okunma
Reklam
Üzülüyorsun, doğru. Kemiklerin çatırdıyor ağırlığı olmayan yüklerin altında...
bütün çıplaklığıyla demek gizemlerine bürünmüşlük anlamına gelir
Ürkek sinik silik bir çocuktu. Aynı zamanda mağrur ve dik başlı ve isyankâr. Cesur ve uysal olması gerektiğini nerden bilebilirdi?
Unutulmuş birçok şey vardı ağlamasını gerektiren.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.