Dini öğütler; büyük baskılar altında kalmışlığa yanıt olarak, acı ve hazzın iyi bir şekilde analiz edilerek ahlaki kurallar yaratabilecek ve uygulatabilecek bir otorite ihtiyacından doğmuş olabilir.
Hislerimizi ve süreklilik algımızı destekleyen beden temsillerinin akışındaki önemli bir kesinti, doğrudan ve dolaylı olarak nesnelere ve durumlara dair düşüncelerimizi de önemli bi kesintiye uğratabilirdi.
Huygens Konferansı, Spinoza’nın mezarından birkaç metre, evinden de birkaç blok uzaklıktaki, 17.yüzyılda yapılmış dikkat çekici bir şehir simgesi olan Yeni Kilise’de veriliyor. Konuşurken, biraz sol arka tarafımda defnedilmiş olan, biraz da sağ arka tarafımda yaşamakta olan Spinoza’nın felsefesi aklımı meşgul ediyor. Planladığım konuşmayı görev bilinciyle yerine getirirken, sunmak üzere olduğum bazı sonuçların Spinoza tarafından öngörülmüş olabileceği düşüncesine kendimi kaptırıyorum.
İyi eylemler, birey için iyi olanı doğal duygular yoluyla başkalarına zarar vermeden üretenlerdir. Bu yasak çok nettir. Başkasına zarar vererek ama birey için iyi olduğu için yapılan davranışlar iyi değildir, çünkü bu davranış dönüp dolaşıp o kişiye zarar verir.
Acaba gün içinde kaç kere kendimizi nedenini bilmeden çok iyi, zinde ve umut dolu ya da aksine hüzünlü, gergin hissediyoruz? Bu gibi durumlarda, sıkıntılı ya da umutlu düşüncelerin bilinçdışımızda işlenmiş olması muhtemel.
“Eğer kurtuluş elde hazır ve çok çaba harcamadan ulaşılabilir olsaydı, hemen hemen herkes tarafından göz ardı edilmeyecek midir? Ender olan mükemmeli elde etmek zordur.”