"Kaçırdığınız şeyleri yakalamak için onların peşinden koşmayın sevgili dostlar, beklenmedik bir şey yapın, ters tarafa doğru ilerleyin. Birileri ne kadar uzun süre inkar etmiş olsa da dünya yuvarlaktır ve yeterince iradeliyseniz, yürümeyi sürdürdüğünüz takdirde, uzaklaştığınızı zannettiğiniz hakikat eninde sonunda karşınıza çıkacaktır."
"Duyduklarına inanma. Gördüklerine az inan. Görmeyip de görür gibi olduklarına güvenme. Görürken baktıklarınla duyarken kulağına çarpanları birbirine vur, çıkanı sezgilerine kat, hakikat oralarda bir yerdedir."
... içeri süzüldüm, bir yılan gibi yerde süründüm, taşlar canımı yakınca kalktım, eğildim, büzüldüm, adımlarımı iyice küçültüp, piti piti ilerledim. Çişi gelmiş kaniş köpeği gibi, sessiz ve derinden.
"Peki şey dedikleri zaman şey olmanız için bir neden mi var?"
"Valla her şey dendiğinde birilerinin şey olması mümkün."
"O şey dendiğinde şey olanlar, her şeyi göze almış olabilirler mi?"
"O da tamamen şeye bağlı."