...Yaşlar akarak belki uçar zerresi aşkın; Âteşle yaşar, yaşla değil, yâresi aşkın; Yanmaktır, efendim, biricik çâresi aşkın; Ağlatma da yak, hâl-i perişanıma bakma...
Ey can nimeti veren, günahları örten Kerem sahibi! Senden gayrı her şeyden ümit kestim ben:... Zaaflarım sebebiyle çooook Tevbe bozduğunu için, günahtan çok tövbeden utanıyorum artık!..
Reklam
Şimdi içimde ince bir yaranın derinden gelen sızılarını, ruhumda ağlıyan bir hicranın sessiz hıçkırıklarını seziyorum.
Sayfa 48 - Yaman DedeKitabı okudu
Bir ticaret yapmadım, nakd-i ömür oldu hebâ, Yola geldim, lâkin göçmüş cümle kervan bîhaber. Ağlayıp, nâlân edip, düştüm yola tenhâ, garip, Dîde giryan, sîne biryan, akıl hayran, bîhaber. HAŞİYE Yani, benim kalbim bütün kuvvetiyle beka istediği halde, hikmet-i İlâhiye cesedimin harabiyetini iktiza ediyor. Hekîm-i Lokman da çaresini bulamadığı, dermansız bir derde düştüm.
Her ücreti Hakk Teâlâ’dan bekle. Onun yolunda sabırla devam edersen, şaşırtıcı lütuflarını görürsün. Yusuf peygamber, evinden alınmaya, kuyuya atılmaya, köle olarak satılmaya, ayrıca bir sürü hakarete tahammül edip sabır göstermeseydi, o büyük devlete sahip olabilir miydi?
İnsan ölür, şehit gider İnsan ölür, günahsız gider. Gönüller ölürse, öbür tarafı da kaybetmek vardır.
Mehmed Zahid Kotku Hoca efendiKitabı okudu
Reklam
Geri148
490 öğeden 481 ile 490 arasındakiler gösteriliyor.