Hayatını kuyu diplerinde arayan ben fukara, artık işsiz tanrılar bile yardım edemez bana. Öyle bir yerdeyim ki kendime kavuşmak için ne kent var, ne deniz var, ne de bir ben!
Bir yabancı kent gibi mutluluk saçan bir kadın, gitmek ve kalmak arasında susmak ve konuşmak arasında, Beklenmedik bir kadın gibi mutluluk saçabilen bir kent susmak ve konuşmak arasında gitmek ve kalmak arasında. Yalınayak yürüyor genç kanım bir pıtrak tarlasında, tarih ve coğrafya arasında görmek ve unutmak arasında. ...
Reklam
ANI Göçmüş!.. çürüyüp pervazlan, kapı altları, belki de bir yenilgiye başlamış, kuşanmış kara bir uykusuzlukla, Islıklanmış, kocamış bir çalgıcıdır artık, tütünsüz bir eskici, enfiyesiz ve bir tarlakuşu dağın küpeçiçekleri arasında Kim bilir, aranıp sorulmamış, denkleştirilmemiş kalabalıkta, soğan tecimenlerinin gelip bir gün kaldıkları ikindisiz kentlerdedir, Bazen de gece falan olmuştur, dündür ve gerçek bir sürek avı yoktur kocamışlığında; kuşkulu bir yabanlık olsa olsa Ve umu bir uzak akraba kimliğinde kekre bir tat ağzında. İzmir, 7.10.1962
http://ozdemirince.com/elli-yil-sonra-kargi/
BİLİYORUM: Gerçek yenecektir çağlar içinde gitgide ışıyan bir değişim kendiliğinden soğuktan sıcağa giden ısı
Kalbim nereye koşuyorsun? Sonbahar rüzgarlarından hızlı... İstesen de artık yaşayamazsın. O sevdalar ki gençlikte kaldı. Kalbim bu koşuya dayanamazsın... Bırak son şiiri başkası yazsın. Dön de ilk aşkına onunla avun. O ilk aşk gibi`sini bir daha bulamazsın.
Sözcük başlangıçta somut nesneyi soyutluyordu. Daha sonra soyut nesneleri (düşünceleri) somutlaştırmaya başladı: Felsefe
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.