Hikmet, ilahi Kudret için bir ridadır yani perdedir. Kudret ortaya kor,hikmet örter. Kainatın ortaya çıkması, Allah'ın kudretinin kemalini gösterir. Kainatta meydana gelen şeylerin belirli sebep ve şartlarla gerçekleşmesi ise ilahi hikmetin güzelliğini gösterir. Verilecek karşılığın ( mükafat ve azabın) bir amele bağlanması, ilahi hikmetin gereğidir;öyle ki yüce Allah hiçbir ameli ihmal etmez.
Allah insanlardan ilmi bir anda çekip almaz; fakat içlerindeki alimleri vefat ettirerek ilmi aralarından almış olur. Öyle ki içlerinde bir alim kalmayınca, insanlar cahil kimseleri kendilerine reis seçerler, bilmediklerini onlara sorarlar. Onlar da ilimsiz olarak fetva verirler, böylece hem kendileri haktan saparlar hem de insanları saptırırlar.
Reklam
" O sırrı kitaplarda anlatmak caiz değildir. O sır, olgun ve temiz akıl sahiplerinin kalbinde gizlidir. Onu bu konuda yazılmış kitaplardan, şiirlerden ve kasidelerden elde edeceğini düşünme!"
"Kim gizli işareti (kainattaki sırrı) anlarsa, onu korusun (herkese açmasın); yoksa muhabbet ehli Hallac-ı Mansur gibi kılıçla öldürür. Hallaç ı Mansur'a hakikat güneşi parlayınca, kendinden geçip söylenmesi yasak olan sırları ifşa etti. (Bunun için dinin zahir hükümlerine göre öldürüldü.)
Hakikate ait marifetler, misak gününde ruhlara işlenmiştir. Bu şekilde insanın önünde ezeli delil konmuştur. Kulun onlara ulaşması ancak ilahi tecellilerin yardımıyla mümkün olur, onun dışındaki bir şeyle değil.
Gerçekten kalp hasta olduğu zaman, imanın tadını tadamas; taatin ve münacatın lezzetini bulamaz. Hasta olan ağız da yiyecek ve içeceklerde bir lezzet bulamaz. Kalp, manevi hastalıklardan kurtulup sıhat bulunca, imanın tadını tadar.
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.