Hürriyet Kalbi, onda Allah'tan başkasına ait bir iz kalmayacak şekilde, Hakk'ın dışındakilerin sevgisinden arındırmaktır. Bu çalışarak edinilen kesbî türden bir hürriyettir ve Allah'ın ihsanı olan vehbî hürriyeti elde etmenin sebebidir. Vehbî hürriyetse, kulun, Rabb'in mazharlarında yok olmasıdır. Böylece sonradan var olmanın hudûs karanlığı, ezelîliğin kıdem nurunda yok olur; ubudiyetin kalıpları rububiyetin mazharlarının tecellisinde görünmez olur. Sonra geriye mahlukat olmaksızın sadece Hakk kalır. Bu durumda kul için Hürriyet fermanı yazılır. İbn Acîbe Sufilerin El Kitabı
Velilik (velâyet) Velilik, sabırdan sonra (Allah'a) yakınlığın elde edilmesi, mücâhededen sonra ruhun teslim olmasıdır. Özetle, varlıkları görme bittikten sonra Zat'ta fani olmanın gerçekleştirilmesidir. Böylece zaten var olmayan fani olur ve zaten var olan baki kalır. Velâyetin başı fenâyı gerçekleştirmek, sonu bekâ ve bekâü'l- bekâyı gerçekleştirmektir. Böylece velâyette, sonu olmayan bir yükselme ve ilerleme mütemadiyen süregider. İbrahim b. Edhem bir adama şöyle demiş: " Allah'ın bir velisi olmak ister misin?" O, da "Evet" demiş. İbrahim b. Edhem, "Dünyadan ve âhiretten herhangi bir şeye ilgi gösterme. Nefsini Allah azze ve celleye ada. Yüzünü ona dön. Sana refakat edecek ve seni dost edinecektir." Bir başkası da şöyle demiştir; meşguliyeti Allah; fani oluşu daimi olarak Allah'ta gerçekleşendir. İbn Acîbe Sufilerin El Kitabı
Reklam
Manevî mücadele ( mücâhede) Mücâhede, nefsi sevdiği şeylerden uzaklaştırmak, onu bütün vakitlerinde arzularına karşı çıkmaya yöneltmek, bütün hâllerinde onun alışkanlıklarını bozmaktır. Sufilerden biri şöyle demiştir: "Mücâhedelenin aslı şu 3 şeyledir: ancak zorunluluk zamanında yemek, ancak uyku baskın geldiğinde uyumak, ancak zaruret hâlinde konuşmak." Mücâhedelenin sonu müşâhededir. Müşâhededen sonra başka Mücâhede yoktur. Müşâhede ile Mücâhede bir araya gelmezler. Çünkü yolculuğun sonunda yorgunluk biter. Kavuşma gerçekleştiğinde geride rahata erme ve huzur ile edebi koruyarak Sevgili'yi müşâhededen başka bir şey kalmaz. Mücâhede 3 türlüdür: 1. Taate devam ederek ve yasaklardan uzak durmakla zâhirin Mücâhedesidir. 2. Kötü havatırı engellemek ve yüce huzurda bulunuşu sürdürmekle bâtının Mücâhedesidir. 3. Şuhûdu sürdürmek ve Mabud'dan başkasına ilgi duymamakla sırların mücâhedesidir. İbn Acîbe Sufilerin El Kitabı
Mürid İrade ehli yani mürid, Mevlâ'sı dışında bir şey irade etmeyendir. Müridlik üç mertebedir:( en aşağı mertebesi olan) teberrük ve kudsiyet amaçlı müridliktir. (irâde). Bu tür müridlik, himmeti zayıf ya da başka türden alâkaları çok kimse içindir. 2. Mertebedeki, ilâhî huzura ulaşma amaçlı müridliktir. Bu, adanmış ve güçlü azmi olan içindir. 3. Mertebedeki hilâfet ve yetkin marifet müridliği. Bu, seçkinliği açığa çıkmış ve fazileti kemale ermiş, kâmil bir şeyhten veya sadık bir gizli seslenişten "hilâfeti" i açıklanmış kimse içindir. İbn Acîbe Sufilerin El Kitabı
İrâde İrâde, mücadele yoluyla Sevgili'ye kavuşmayı amaçlamak ya da onun razı olduğu işlerle Allah'a sevgiyi göstermek; ümmete nasihatte samimi olmak; halveti sevmek; sıkıntılara ve değişimlere sabretmek; onun emrine adanmak; onun bakışından haya duymak; ona götüren kimseyle dostluk etmek; gizli kalmaya kanaat etmek; kalbin, vuslat dışında bir şeyle yatışmamasıdır. İrâde, (Allah'a) yönelmiş kimselerin ilk menzili ve saliklerin yolunun başıdır. İbn Acîbe Sufilerin El Kitabı
Delikanlılık (fütüvvet) Sevdiğini nefse tercih etmek, insanlara istediklerini vermektir. Fütüvvet, nefsinde başkasına karşı bir üstünlük görmemendir, denmiştir. Fütüvvet ehli kimse, düşmanı olmayan kimsedir. Fütüvvetin aslı, huzursuzluk ve sıkıntı zamanlarındaki cömertlik, alçakgönüllülük ve cesarettir. Avamın Fütüvveti mal iledir; Havassın Fütüvveti nefslerledir. Hâssatü'l-havassın Fütüvveti ise ruhlarla ve Sevgili' nin uğruna canları feda etmekledir. İbn Acîbe Sufilerin El Kitabı
Reklam
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.