İhtiyar demek, yol almış, dünyaya gözü doymuş adam demekti.
Sayfa 14 - Kubbealtı YayınlarıKitabı okudu
Kadın, şüphe yok ki ev için lüzumlu ve işe yarar bir nesne idi. Alınıp satılan eşyalar gibi ona, bir maddeden öte bahâ biçmek akılsızlık olurdu. Bu yüzden de en zarîfini değil, en dayanıklısını aramak; en incesini değil, en rahatını bulmak; en pahalısına değil, en ehvenine gitmek lazımdı.
Sayfa 17 - Kubbealtı YayınlarıKitabı okudu
Kanuni Sultan Süleyman sadrazamlarından Lütfi Paşa, Asafname'sinde devlet adamı karakterini çizerken şu isabetli tavsiyede bulunur: "Devlet adamı olanda gayz, kin, menfaatçilik bulunmaya... Her ne işlerse kendinin değil, devletinin îtilasını gözete..."
Sayfa 22 - Kubbealtı YayınlarıKitabı okudu
Dehalar mektepten çıkmaz; mektepler dehalardan doğar.
Sayfa 142 - Kubbealtı YayınlarıKitabı okudu
"Ben sana şah damarından daha yakınım." sırrının şu dünya planında bir aşikare çıkışı idi. Zaten o arananı bu dünyada bulamayanın başka alemlerde bulmasına imkan var mıydı? İşte müşahhas bir varlıktan kendini gösterir olan bu gerçek ona "Aşkına bile aşık olmayı terket... terki de terketmezsen sana senden yakın olanı gizleyen perde gözünden kalkmaz... Hiçbir şey isteme.. hiçbir istek için yaşama.. bırak seni yaradan istesin... onun, istediğinde yok ol, eri ve ölmeden evvel öl ki ölümsüz hayata kavuşasın!" dedi.
Sayfa 219 - Kubbealtı YayınlarıKitabı okudu
İnsandan korkan insanı aldatabilirdi. Fakat Allah'tan korkanın onu aldatmaya kalkışmasına imkan yoktu.
Sayfa 211 - Kubbealtı YayınlarıKitabı okudu