' ' (...)Bir ilâhî bahşiş olan sevebilmenin yanında, sevilmenin çok basit, çok küçük kaldığını henüz bilmeyecek kadar çocuktu. ' '
Sayfa 102 - İstanbul Fetih Cemiyeti - İstanbul Enstitüsü Neşriyatı, 1964.
ve s e v i l m e k -
' ' (...)Cahil gönlü muhabbetine karşılık da beklerdi. Onun icin sevdiği kadar sevilmeyi bir ihtiyaç, bir önüne geçilmez zaruret olarak hissederdi. ' '
Sayfa 102 - İstanbul Fetih Cemiyeti - İstanbul Enstitüsü Neşriyatı, 1964.
' ' Her zaman parayı pul olarak görmüş, bir eliyle aldığı, daha cebine girmeden, öteki eliyle yerini bulmuştu. ' ' *
Sayfa 98 - İstanbul Fetih Cemiyeti - İstanbul Enstitüsü Neşriyatı, 1964. * Hattat Aziz Efendi
' ' (...)Muhakkak ki dehâlar mektepten çıkmaz; mektepler dehâlardan doğar. ' '
Sayfa 94 - İstanbul Fetih Cemiyeti - İstanbul Enstitüsü Neşriyatı, 1964.
' ' Eski cemiyette bayram, büyüğe de küçüğe de gökten inen bir mâide gibiydi. Saygının, şefkâtin, affın, efendiliğin besleyip yumuşattığı yüreklerden, sanki oluk oluk iyilik ve güzellik akardI. ' '
Sayfa 92 - İstanbul Fetih Cemiyeti - İstanbul Enstitüsü Neşriyatı, 1964.
bayramlar -
' ' Beraber yaşamak üzre yaratılmış insanoğlu için, belki çok mühim ihtiyaçlardan biri de beraber eğlenmekti. ' '
Sayfa 87 - İstanbul Fetih Cemiyeti - İstanbul Enstitüsü Neşriyatı, 1964.