Bu zamanede diyar diyar dolaşan, yerleri ölçen biziz.
Şehirden şehre göçerek şehirleri süsleyen yolcu biziz. Engin bir denizde kendini kaybetmiş, yolunu şaşırmış bir gemiye dönmüşüz.
Her gün bir menzilde her gece bir konaktayız.
Sayfa 337 - MEB yayınları Şark-İslam klasikleriKitabı okudu
"...Toprağın kaçıncı doğuşuydu bilmiyorum; tohum, sabahı arıyordu..."
Sayfa 82 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
'Işığı anlıyorsun.' 'Karanlığı anladın çünkü."
Sayfa 17 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
"...Dünya dönüp duran, büyüdükçe kararan bir taş parçası gibi kaskatıydı..."
Sayfa 64 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
"...Ve dünya dalgaları sağılmış bir deniz gibi gözlerine mi susuyordu? Ve akıl kalpten damıtılmış incecik bir sabır gibi hep ıstırabı mı büyüleyecekti? Cenazelerin sürüklediği paramparça caddeler, caddelerin kalbinden süzülen kahırlı bir insan mıydı?
Sonra şehri yazan kimlerdi? Bozan kimlerdi?..."
Sayfa 38 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Kafesten Kuş Uçmuş Gibi
“Şehrin ve baharın yüzüne çiçek doğuyorum. Kendine ve insana bakan sessiz bir geceye Ay doğuyorum."
Sayfa 48 - Akçağ YayınlarıKitabı okudu
"...Ormana koşuyorum. Büroda olup bitenleri, dönen dolapları bağırmak için. Kendimi salıveriyorum. Orman. Sır küpü. Sesimi emiyor..."
Sayfa 24 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Yol, içime gerilen bir şiddet yayı gibi kalp atışlarındaki karasevdayı dillendiriyordu.
Sayfa 37Kitabı okuyor
Tahakküm
“Kalbim, denizle orman yeşilinin kaynaştığı şiddetli bir heyecanla küt küt çarpıyordu. Gördüğüm her çiçeğe çarpılacaktım."
Akçağ YayınlarıKitabı okudu
“Atesten yaratilanlar, topraktan yaratilanlara kin gütmekte”
Sayfa 59Kitabı okudu